0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
38
Okunma
I
Bırakma beni, bu ayrılık karanlığında
Sevgilim, selâmını neden saklıyorsun?
Zalim iddia sahibi, bu hüznü bitiremez
Beni bırakmaz, bırakır mı hiç?
II
İki dünyanın da sırrı sensin
Ben senin olayım, sen de benim en küçük kulum
Alçakgönüllü bir kulum işte
Aşkınla tamamlanan
III
Ettiğin bu cefalar, her dokunuşun incitici
Acaba bir kâfir, iman edene böyle davranır mı?
Bu zulüm, bu sitem, bu ayrılık ateşi
Yok mu bir merhamet, bir insaf, bir son?
IV
Yusuf’un güzelliği bile geçiciydi
Senin güzelliğin ebedî mi sanırsın?
Sevgilim, bir gün görürsün ki solmuş
Güzellik değil, aşk kalır geriye
V
Seni sevmez mi, söyle, bu aciz kulun?
Bu dünyanın oyunu, bu aldatıcı süs
Geçici bir gölge, bir yanılsama
Aşk ise hakikatin ta kendisi
Nihâl’ce bir solukta…
Modern bir buğuyla kaplı tasavvufî bir ayna…
Avrupa’nın bunalımı,
Doğu’nun sırrı,
aşkın ırmağında buluştu.