0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
39
Okunma
Bir gün sokaklar seni hatırlatmazsa,
Beni rüzgârın arasında ara.
Çünkü ben, sesimin tınısını
Bir sonbahar yaprağına gizledim.
Ellerim, bir vakit dua ederdi adına
Şimdi yalnızlıkla tokalaşıyor.
Adını anmak yas değil artık
Ama hâlâ bir ezan gibi içimde yankılanıyor.
Gözlerinde saklı kalan çocuk hâlimi
Kimsesiz bir fotoğrafta unuttun sen.
Ben hâlâ aynı kadrajdayım,
Sadece gülümsemem eksik.
Bir şehir dolusu sessizlik var aramızda,
Ne sen geçebiliyorsun bana
Ne ben kendime dönebiliyorum
Zaman, bizden yana değil artık.
Saçlarından düşen bir geceyi sakladım,
Kokusu hâlâ dizelerime siniyor.
Kelimeler de biliyor seni,
Her şiir seni çağırıyor gizliden gizliye.
Sana “git” diyemedim hiçbir zaman,
Çünkü biliyordum, gidersen eksilirim.
Şimdi sensizliğinle tamamlanıyorum,
Yokluğunda buluyorum seni.
Bir sabah adını unuturum sandım,
Unutmak ne mümkün
Seninle başlamıştı dilim konuşmaya,
Şimdi sessizlik bile senin aksanınla susuyor.
Beni unuttuğunda,
Bir kuş kanadına bak gökyüzünde.
Belki ben olmuşumdur,
Uçarken bile seni özleyen.
Geceleri uykuma değil,
Rüyama yaslanıyorum artık.
Orada hâlâ gülüyorsun bana,
Uyandığımda ise susuyor her şey.
Bir anı gibi yaşamayı öğrendim seni,
Ne tam hatırlıyorum ne tam unutuyorum.
Adını silmiyor kalemim
Ama her harfiyle biraz daha vazgeçiyorum.
Bir gülüş bıraktın geriye,
Zaman bile eskitemedi
Bazen rüzgâr getiriyor o sesi,
“Beni unutma” diyor gibi…
Ama artık susuyorum,
Çünkü senin duymadığın bir sessizliği ben giyiyorum.
Ve bil ki, bir gün ansızın hatırlarsan
O anın içinde ben hâlâ varım.
Ne daha fazla ne daha eksik,
Sadece seni sevmekten arınmış bir ben.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(13 Kasım 2025)