Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
EyLüL iLe DaMaRıN KaLBi
EyLüL iLe DaMaRıN KaLBi

UĞRARSAN ANLATACAK ÇOK ACILARIM VAR

Yorum

UĞRARSAN ANLATACAK ÇOK ACILARIM VAR

( 1 kişi )

0

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

75

Okunma

UĞRARSAN ANLATACAK ÇOK ACILARIM VAR

Yolun düşerse uğra yanıma…
Bir gönül nasıl yorulurmuş,
Bir insan nasıl harcanırmış,
Gecenin bir vakti neden ansızın uyanırmış
Tek tek anlatayım sana.

Gel otur karşıma…
Ben sana içimde kaç kere öldüğümü,
Kimseye göstermeden nasıl parçalandığımı,
Bir gülüşünle nasıl dirilip
Bir suskunluğunla nasıl yandığımı anlatayım.

Bir gönül nasıl yorulurmuş biliyor musun?
Hani nefesi tükenir de koşmaya devam eder ya insan,
İşte ben öyle nefessiz koştum sana.
Bir “iyi misin?” demene bile muhtaç kaldım.

Bir insan nasıl harcanırmış dersen…
Kendi kalbini bile bile ateşe atarak,
Dokunamadığı bir hayalin peşinden gidip
Geri döndüğünde elinde sadece acısı kalarak.
Ben böyle tükendim senden habersiz.

Ve gece…
Herkes uyurken için neden aniden yanar bilir misin?
Çünkü insan en çok unuttum sandığıyla sınanır,
En çok kaçtığıyla yüzleşir,
En çok sevdiğini sessizce kaybeder.

Sonra yine sorarsın:
“Bu kalp neden böyle kırık?”
Çünkü yanında durduğun kişiden bile
Kendine yer bulamadığın anlar vardır.
Bir yabancı gibi kapıda bekletir seni hayat.
İşte o an anlarsın,
Asıl yoran beklemekmiş,
Asıl yıpratan karşılıksız çabaların ağırlığıymış.

Ben kendimden biliyorum…
Her gece aynı umutla başlayıp
Aynı hayal kırıklığıyla bitti günlerim.
Yine de sana içimde bir kapı bıraktım,
Her yarama rağmen.

Ama işte final burada:
Yolun düşerse… bir gün, bir tesadüf olur da kapıma gelirsen,
Ben sana saklamaya çalıştığım en karanlık yanımı göstereceğim.
Diyeceğim ki:
“Burası senin bıraktığın yer.
Dokunulmamış bir boşluk, iyileşmemiş bir yara,
Zamanı durdurduğum gece.”

Sonra susacağım…
Çünkü bazı acılar anlatılınca hafiflemez;
Daha da ağırlaşır.
Biliyor musun?
Gelmeye cesaret edersen yine gülümserim sana…
Ama bil ki o gülüşün altında
Sana dair ne varsa gömdüm çoktan.

Yolun düşerse uğra,
Ama sakın unutma:
Artık içeri gireceğin kapının anahtarı sende değil.
Ben bu kalbi senden sonra kilitledim.

Sen dönsen de ben eskisi gibi değilim,
Ama acım hâlâ senin kadar gerçek.
Ve en acısı da şu:
Ben seni affetmeyi öğrendim…
Kendimi toparlamayı hâlâ öğrenemedim.

Yolun düşerse uğra yanıma…
Bir gönül nasıl yorulurmuş,
Bir insan nasıl harcanırmış,
Gecenin bir vakti neden ansızın uyanırmış
Tek tek anlatayım sana.

Gel otur karşıma…
Ben sana içimde kaç kere öldüğümü,
Kimseye göstermeden nasıl parçalandığımı,
Bir gülüşünle nasıl dirilip
Bir suskunluğunla nasıl yandığımı anlatayım.

Bir gönül nasıl yorulurmuş biliyor musun?
Hani nefesi tükenir de koşmaya devam eder ya insan,
İşte ben öyle nefessiz koştum sana.
Bir “iyi misin?” demene bile muhtaç kaldım.

Bir insan nasıl harcanırmış dersen…
Kendi kalbini bile bile ateşe atarak,
Dokunamadığı bir hayalin peşinden gidip
Geri döndüğünde elinde sadece acısı kalarak.
Ben böyle tükendim senden habersiz.

Ve gece
Herkes uyurken için neden aniden yanar bilir misin?
Çünkü insan en çok unuttum sandığıyla sınanır,
En çok kaçtığıyla yüzleşir,
En çok sevdiğini sessizce kaybeder.

Sonra yine sorarsın:
“Bu kalp neden böyle kırık?”
Çünkü yanında durduğun kişiden bile
Kendine yer bulamadığın anlar vardır.
Bir yabancı gibi kapıda bekletir seni hayat.
İşte o an anlarsın,
Asıl yoran beklemekmiş,
Asıl yıpratan karşılıksız çabaların ağırlığıymış.

Ben kendimden biliyorum…
Her gece aynı umutla başlayıp
Aynı hayal kırıklığıyla bitti günlerim.
Yine de sana içimde bir kapı bıraktım,
Her yarama rağmen.

Ama işte final burada:
Yolun düşerse… bir gün, bir tesadüf olur da kapıma gelirsen,
Ben sana saklamaya çalıştığım en karanlık yanımı göstereceğim.
Diyeceğim ki:
“Burası senin bıraktığın yer.
Dokunulmamış bir boşluk, iyileşmemiş bir yara,
Zamanı durdurduğum gece.”

Sonra susacağım…
Çünkü bazı acılar anlatılınca hafiflemez;
Daha da ağırlaşır.
Biliyor musun?
Gelmeye cesaret edersen yine gülümserim sana…
Ama bil ki o gülüşün altında
Sana dair ne varsa gömdüm çoktan.

Yolun düşerse uğra,
Ama sakın unutma:
Artık içeri gireceğin kapının anahtarı sende değil.
Ben bu kalbi senden sonra kilitledim.

Sen dönsen de ben eskisi gibi değilim,
Ama acım hâlâ senin kadar gerçek.
Ve en acısı da şu:
Ben seni affetmeyi öğrendim…
Kendimi toparlamayı hâlâ öğrenemedim.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Uğrarsan anlatacak çok acılarım var Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Uğrarsan anlatacak çok acılarım var şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UĞRARSAN ANLATACAK ÇOK ACILARIM VAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL