1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
74
Okunma
Ben bugüne kadar hiçbir değere nankörlük etmedim.
Elimden geleni verdim, kalbimden geçeni saklamadım.
İyiliği karşılık beklemeden yaptım, sevgiyi menfaatle ölçmedim.
Ama gördüm ki, en çok da nankörler kıymet bilmiyor.
Ben sustukça, onlar daha çok unuttu…
Ben affettikçe, daha derin yaralar açtılar.
Bir gülüşlerine umut, bir sessizliklerine anlam yükledim.
Oysa onların içinde vefa değil, menfaat barınıyormuş.
Emek verdim… yürekle, sabırla, inanarak.
Ama meğer bazı insanlar, senin emeğini alıp
vicdanlarına gömmek için yaklaşırmış.
Ben nankörlük etmedim kimseye,
ama çok nanköre ömrümden pay ettim.
Ve şimdi öğrendim…
Bazı iyilikler, yanlış kalplerde israf olur.
Bazen düşünüyorum da,
insan en çok da hak etmediği yüreklere dokununca tükeniyor.
Senin samimiyetini oyun sanıyorlar,
senin sessizliğini zayıflık.
Oysa sustuğun her şeyin altında bin kırılmış kelime yatıyor.
Ben sustum… çünkü anlatmak faydasızdı.
Ben kaldım… çünkü gitmek içimdeki vicdana sığmazdı.
Ama onlar giderken bir teşekkür bile etmeden,
arkasında paramparça bir yürek bıraktılar.
Bir zamanlar gülüşleriyle içimi ısıtanlar,
şimdi adları geçince içimi üşütüyor.
Bir zamanlar “iyi ki” dediklerim,
şimdi “bir daha asla”nın sebebi.
Ve ben yine de kin tutmadım,
ama unuttum sanmasınlar…
Ben unutmam, sadece susarak gömerim.
Çünkü bazı yaralar kapanmaz,
sadece sessizliği sever.
Zaman geçti, ben sustukça çoğu şeyin rengi soldu.
Bir zamanlar uğruna geceyi sabaha bağladıklarım,
şimdi aklıma bile gelmeye değmiyor.
Meğer en büyük kaybım, yanlış insanlara inanmamış olmamış…
onlara inandığım kadar kendime geç kalmak olmuş.
Her "iyiyim" deyişimde biraz daha yandım,
her "önemli değil" deyişimde biraz daha eksildim.
Çünkü bazı acılar bağırmaz, sadece içte yankılanır.
Ve o yankı zamanla seni senden alır.
Şimdi geriye dönüp bakıyorum,
kimsenin görmediği fedakârlıkların altında
nasıl bir yorgun kalp kaldığını sadece ben biliyorum.
Bir tebessümün ardına saklanmış bin kırık,
bir “olsun”un içine gizlenmiş yüz pişmanlık var bende.
Ben hâlâ nankör değilim…
ama artık kimseye emek vermeye de hevesim yok.
Çünkü öğrendim:
İyiliğin bile bedelini ödetiyor hayat,
hele yanlış insana yaptıysan…
Ve şimdi…
Ne affım kaldı, ne açıklamam.
Sadece içimde susturamadığım bir sızı,
ve yüzüne bile bakamayacağım kadar yabancılaşmış hatıralar.
Ben kimseye kötü bir şey yapmadım,
ama bana yapılanları da unutmam artık.
Çünkü bazen iyiliğin bile intikamı olur,
ve ben artık kimsenin vicdanına konu olmak istemem.
Bitti…
Kırıldım, ezildim, sustum…
Ama diz çökmedim.
Çünkü ben hâlâ aynı sözün arkasındayım:
“Ben hiçbir değere nankörlük etmedim,
ama çok nanköre ömrümü heba ettim.”
5.0
100% (1)