1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
107
Okunma
Artık çocuk değilim.
yalnızlık sanki bedenime dikilmiş bir ceket,
dar geliyor, ama soyunamıyorum.
Bir fırtınaya yenik düşüyor içim,
gözlerimden korkular sızıyor,
kendimden kaçıp yine kendime saklanıyorum.
yokluğunun gezindiği düşlerden
uyanır uyanmaz,
bir anı, odanın sarı ışığına yaslanmış bekliyor beni.
Biliyor gibisin
ışık bile senin yokluğunu aydınlatamıyor artık.
kalbimin hâlini ellerim ele veriyor:
soğuk, hissiz, bir mezar kadar suskun.
kadınlığımın yüzü yere düşmüş;
bir dağ aşmış gibi yorgun,
bir şehir lambası gibi kimsesiz.
Ateşi külü uğruna alıp
ucuza satmadım
ama senin eksikliğine üşüyorum hâlâ.
Uzaklarda bir yer var,
ben orada senin nefesinle nefes alıyorum.
sevmeyi bilememekten mi,
yoksa unutmamaktan mı yanıyorum,
bilmiyorum.
Boynum kıldan ince acıya,
öfkeye,
ve sana.
kokun hâlâ burun direğimi kırıyor,
her kavuşma, her ayrılığa kılıf gibi duruyor üzerimde.
Ben artık,
severken özleyen bir kadını
gömdüm içime.
Bu kadar sensizliği
yıllar nasıl yük etti bana, bilmiyorum.
dilimden tüy bitti “gel” demekten.
bir de sen çık,
bir kelimeyle böl sessizliğimi.
İşte
yokluğunun bir şiirlik canı kaldı,
ben hâlâ seni bekliyorum.
05-11-2025
ist
5.0
100% (3)