1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
118
Okunma
Sabahın erken saatleri,
gökyüzü hâlâ yer yüzünden alacaklı.
evlerin kapıları küs ayak seslerine,
bir ışık, sokakla kaldırım taşlarını ikiye bölüyor.
usul usul
Uykusu ağır dağlar, yollar,
toprağa tutunan ağaç kökleri gelir aklıma.
çığlık bir hakikat, sessizlik nedir?
ve sadece kendini derya deniz sanan!
karaya tutunan su damlası,
o aşk
bir başına hiçliğin uğultusu sürükler kendini
ve beni de
sevda göçü sonrası
kalbimin sesini yürütüyorum.
ayaklarım çıplak;
mevsimlerin hangisine aşkı sormalı,
hangisine ölümü aratmalı?
bilmiyorum
Yerle gök kendi tanısını paylaşmış insanla,
duygusuna pinti bir kadın değilim
severken sevmenin iç sesiyim
ve
açık da demirli yaşam gemim
ne senden sonra ne öncesi
bilirsin ki
karını burunda doğanın
doğuracağı renkler belli.
sevimsiz sesler
karışmamalı aşka
ve ışığın
çıplak tenine.
08-11-2025
İST
5.0
100% (1)