0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
32
Okunma

Nemin ve gölgenin sabırlı çocuğu,
Taşa, tarihe, unutulmuşluğa tutunan.
Sessizliğin yeşil dokusu, bir sır perdesi.
Bir duvarın nemli yüzü,
Zamanın acele etmediği yer.
Gri bir kayanın üzerindeki yumuşak halı.
Dere yatağının kaygan bilgeliği.
Ona basınca, ayak kayar, zihin durulur.
O, var olmanın en alçakgönüllü hali.
Ne gösterişi var çiçeğin, ne heybeti ağacın,
Sadece bir sadakat: Nerede su varsa, orada olmak.
Denizin çekildiği yerde bıraktığı iz,
Kıyıya vuran, tuzlu bir şiir.
O, yeryüzünün ilk dili,
Islak, serin ve derin bir fısıltı.
Yıkılmaz sanılanı usulca sarar,
Ve unutulmuş her şeyi, yeşilin tonuyla onarır.
Biraz toprak kokusu, biraz deniz,
Çürüyen ile yeniden doğan arasında bir eşik.
Yosun, yaşamın en inatçı imzasıdır,
Gözden ırak, ama kök salmaya kararlı.
Hüseyin TURHAL