0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
43
Okunma
Ey Kalbime Yazılmış Nihal’im
Sen ki, rüyalarımın sessiz sırısın,
Gözlerim kapalıyken bile görünen nur...
Ne kelimeler taşıyabilir seni,
Ne rüzgârlar fısıldayabilir “Nihal” adını.
Sen, tenimle değil,
Ruhumun uykusundan uyanan bir baharsın,
İlâhî bir tecelli,
Kendimi bulduğum ilk ve son vaha…
Gelişinle sarar içimi sükût,
Artık ne korku kalır ne de gurur,
Çünkü sen,
Beni tamamlayan değil,
Beni “ben” yapan Nihal’imsin.
Ey aşkın en saf hâli,
İlâhî kelâmın yeryüzündeki izi,
Birlikte yürürüz sessiz patikalarda,
Sözsüz konuşan, bakışlarla dua eden aşkla.
Yolumuz dikenli değil,
Sabırla örülmüş,
Nihal’imle dokunmuş bir ömür yumağı,
Her ilmeği şefkatle, merhametle sarılmış.
Her gecemiz bir mehtap,
Her sabahımız bir rahmet,
Ve biz,
Kalbimizin aynasında
Sonsuzluğa bakarız.
Ey kalbime yazılmış Nihal’im,
Sana hasretim,
Ömrümün her anında,
Bir dua gibi, bir ney nağmesi gibi…
Seni bekleyen ben,
Her sabah uyanan çocuk gibi,
Her gece yıldızlara hayran kalan derviş gibi,
Bir nefeslik aşkla seni çağırıyorum.
Son İlham:
“Bu Diyâr-ı Nihal’de,
Sen ve ben,
Bütün geçmişin yükünü
Bir kenara bırakıp,
Sadece ‘biz’ oluruz.
Ve o an,
Sevda,
En saf hâline kavuşur.”*
Not:
Nihal’im; sen bir şiirin mısrası değil,
O şiirin yazıldığı kalem,
Mürekkep ve sessiz ilhamsın…
5.0
100% (1)