0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
94
Okunma
Gökyüzü suskun, yıldızlar senin adını fısıldıyor
Her âmin bir kuş gibi uçuyor geceye,
Kanatlarında senin yokluğunun ağırlığı
Ve ben, yere düşen yaprak gibi bekliyorum.
Bir rüzgâr geçiyor, saçlarına değmiş gibi
Ve kuşlar, adını taşırken ağaç dallarında
Kalbimin mihrabında bir yankı uyanıyor
Sana dönsün diye her sessiz dua,
Her kırık hece sol yanımın şiirinde nefes alıyor.
Gözlerim ufukta, bekleyen bir liman gibi
Her kuş bir mesaj, her âmin bir özlem
Ama sen hâlâ uzaklarda,
Ve içimde büyüyen yalnızlık bir papatya gibi beyaz.
Sabahın ilk ışığı düşerken denize,
Kuşlar süzülüyor ufuk çizgisinde
Ben, her âmin kuşlarının kanat çırpışında
Kalbimde açan çiçekleri sayıyorum.
Bir kuş konuyor omzuma, sessiz ve sıcak
Sanki senin nefesin, rüzgârla karışmış
Her bakışımda çırpınır umut ve hüzün
Ve ben, seni bekleyen, eksik bir bahar gibi.
Duy sesimi, ey uzakların bekçisi
Her âmin bir tüy, her tüy bir aşk
Ve uçan kuşlar bana adını fısıldıyor
Ama sen yoksun; kuşlar döner, ben hâlâ susarım.
Bir ağacın gölgesinde seni düşlüyorum
Kuşlar geçiyor, kanat çırpıyor
Her âmin senin yokluğunu büyütüyor
Ama ben hâlâ kalbimde seni saklıyorum.
Sen gittiğinden beri sessiz bir orman oldum
Kuşlar dolanıyor dallarda, her biri dua
Ben, bu sessizlikte senin adını fısıldayan
Bir papatya gibi açıyorum hâlâ.
Gidişin rüzgârla geceye karışıyor,
Her âmin senin yokluğunu taşıyor
Ama ben hâlâ bekliyorum,
Kalbimde bir kuş sürüsü, sessiz ve sadık.
Ve gece inerken, yıldızlar düşerken
Kuşlar âmin der, rüzgâr fısıldar adını
Ben hâlâ diz çökmüş, sessizliğin ortasında
Seni bekleyen bir papatya yaprağıyım.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(13 Ekim 2025)