0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
79
Okunma
Avuçlarımda kırmızı güneşler,
Binlercesi senin adını fısıldar.
Küçük, parlak, sessiz birer öykü
Dudaklarından yüreğime akar.
Kabuğu sert ama içi narin,
Her tanesi acı ve tatlı bir sır.
Dokunduğumda çarpan kalbimde
Senin sıcaklığın yankılanır.
Taneler dökülür yere sessizce,
Her biri bir düş, bir özlem taşıyor.
Paylaştıkça çoğalır aşkımız,
Sanki sonsuzluğa açılan bir yol gibi.
Kırmızı parıltılar ellerimde dans eder,
Senin bakışlarınla birleşir bir an.
Ve her tanenin içinde bir gülüş,
Bir bakış, bir suskunluk saklıdır.
Narın çekirdeği gibi gizli kalmış,
Saklı hislerimiz, sessiz tutkular.
Sana her dokunuşumda açılır,
Ve bir damla aşk akar yüreğime.
Acısı kabukta, tatlılığı içinde,
Aşk da öyledir; bazen yakar, bazen sarar.
Seninle her an bir taneyi bölmek,
Dünyanın en tatlı mucizesi olur.
Göğsümde taşırım kırmızı güneşi,
Her tanede bir parça sen, bir parça ben.
Ve birleşirsek bir bütün oluruz,
Tıpkı narın bin taneli ruhu gibi.
Her taneyi seçerken titrer ellerim,
Seçilen her biri bir anı, bir gülüş.
Ve ben her tanede seni yeniden bulurum,
Bir ömür boyu saklayacakmış gibi.
Nar taneleri saçılır sofraya,
Biz ise yan yana, sessiz, ama bir bütün.
Her tanede bir söz, bir suskun bakış,
Aşkımızın çoğul yüzleri parlar.
İçinde kaybolduğum kırmızı yıldızlar,
Her biri ayrı bir kıyı, ayrı bir liman.
Ve ben ellerimde sana dokunurken,
Zaman donar, dünya susar.
Kabuğunu soyarken düşer avuçlarıma
Sevdanın acısı, mutluluğun tadı.
Ve her tanede bir umut, bir fısıltı,
Seni yeniden sevmek için bir neden.
Avuçlarımda narın kırmızı güneşi,
Binlercesiyle aşkı yeniden doğururum.
Ve her tanede bir parça sen, bir parça ben,
Bir ömür boyu çoğalan sevda gibi.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(12 Ekim 2025)
5.0
100% (2)