3
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
240
Okunma
Gecenin zifiri içinde yürüdüm…
Ay, çatılardan sızar gibi bakıyordu bana,
Her adımım bir nâzenin fısıltısı gibi titrek.
Tahtalar arasından eski nağmeler yükseliyor,
Rüzgâr unuttuğu sözleri taşır gibi,
Bir köpek sustuğunda, şehrin nefesi kesildi
Ve o sessizliği kimse dinlemedi,
Ben dinledim… ruhumla.
Bir kapı aralığından renkler süzüldü:
Turuncu, menekşe, solgun sarı…
Ve düşündüm:
Bazen en küçük ışık bile gönlü aydınlatır, ey dilber.
Köprünün altındaki su durgun,
Ama derinlerde fırtınalar saklıydı.
Gözlerimi daldırdım,
Anladım ki: görünen her şey, hakikatin yüzeyinden ibaret.
Adımlarım karanlıkta kayboldu,
Ama korkmadım;
Çünkü yürümek yalnızca mesafe almak değil,
Bir yerin ruhuna varmakmış meğer.
Ve içimden geçiyor:
Ey Rabbim,
beni yolun ucuna değil,
anlamın derinliğine götür…
5.0
100% (12)