5
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
279
Okunma

Ey gönül, nereye koşarsın böyle,
Kanatların yok, nefesin dar, yolun taş,
Peki sen hangi umuda sığınırsın?
Ben ki bir zerreyim,
Koca cihanın ortasında savrulmuş bir zerre…
Ve soruyorum Rabbime:
Zerre neylesin, Güneş’i bulmayınca,
Nurdan pay almayınca?
Ömür dediğin su gibi akıp gider,
Ben tutmaya çalıştıkça avuçlarım boşalır,
Yıllar kayar, günler uçar,
Peki ey gönül,neyle avunursun?
Sessizlik içimi doldurur, kalbim daralır,
Dudaklarımda bir tek isim kalır…
Rabbim… Rabbim… Rabbim…
Yön sorarım, yol sorarım,
Bir işaret isterim gökyüzünden,
Bir nefes isterim kalbime doğan…
Ve bilirim ki;
Yön sensin, yol sensin,
İşaret sensin,nefes sensin.
Ey gönül, sus, bırak kelimeler dökülsün toprağa;
Sus, bırak sorularını rüzgara;
Çünkü cevap çok uzakta değil,
Cevap zaten içindedir.
Ben yürürüm, ellerim ceplerimde,
Gözlerim yerde, kalbim gökte…
Ve fısıldarım kendi kendime:
Dünya nedir ki, fani bir gölge;
Hakikat nedir ki, ebedî bir ışık…
Ve o ışık yalnızca sendendir Rabbim.
5.0
100% (9)