3
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
129
Okunma
Anlattım. Bir çığlık yuttum sessizliğe,
Her hecem, bir sızıydı, ta derinden gelen.
Dilimden dökülen nehir, gözünden aksa diye,
O kırık köprünün ucunda bekledim ben.
Anladın sandım.
Sesimin titreşiminde miydi mana?
Yoksa bakışımın yorgun, sisli perdesinde?
İnanmak,
Kayboluşumun en güvenli, kuytu karesinde.
Anladın saydım. Kolaydı bu hüküm,
Yükü sana devredip, ferahlamak ne rahat.
Oysa içimde büyüyen bir devasa, tuzlu yüküm,
Sorgulamadım. Çünkü cevap, bilmekten ağırdı.
Ya da korktum, o sessizliğin buzdan duvarından.
Gördüğüm, duymak istediğimdi;
Ruhum sağırdı,
Gerçeğin yırtıcı, acımasız rüzgârından.
Sormadım. O incecik, kırılgan camı kırmadım.
İletişimin bittiği yerdi belki de, o eşik.
Boşlukta asılı kalan her kelimeye yanmadım,
Sözden kaçışım, ruhumdaki en büyük beşik.
Soru sormadım. Fısıltı bile değildi niyetim,
Her nedenin, kalbimde açtığı bir yaraydı
Mümkün değil miydi, kusursuzca bir ahadiyetim,
Ben anlatmadan, senin her şeyi çözdüğün yerde?
Şimdi bakıyorum o yolun sisli virajına,
Anlamaya ya da anlatmaya dair her adım,
Bir yanılgının yontulmamış, kaba tuzağına,
Düşmekten korktuğum o en keskin, sinsi badım.
Ve biliyorum, bu sessizliğin bitkin fermanında,
Sorgulama,sormaya daha çok yol var.
Belki bir ömür bile az.
Çünkü asıl mesele ne sende, ne benim yaramda,
Anlaşılmamış olmanın derinindeki o ayazda..
Dedim yaa...
Uzun uzun anlattım,
Belki de gereksizce
Sen de anlamadın.
Anladın sandım,
Yine de;
Anladın saydım.
Hüznümü büyütmedim
Sana da yük etmedim.
Sen de etme…
Çok görmedim.
Sen de görme…
Biliyorum
Haddim değil
Ve bil ki;
Sormuyorum.
Sormaya daha çok yol var.
Bazen bir cümle için
Daha yürüyecek çok yol var..
5.0
100% (3)