2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
281
Okunma
Ey gönül! Dağ başı yalnızlığı ölümden
beterdir,derdi üstâd Yavuz Bülent...
Öyledir. Zira ölümde bir vuslat ümidi vardır; ama bu yalnızlıkta ne bir el tutar, ne bir göz ağlar.. Sadece yavaş yavaş silinir insan,sanki dünya onu çoktan unutmuş da kendi ruhu da peşinden gitmekte tereddütsüzdür.
Ey kalbi hicrân ile perişan olmuş yârân..
Bil ki, öyle bir yalnızlık vardır ki, ne
zamana tâbidir ne mekâna..
O yalnızlık dağın başında esen ve sanki Allâh’tan
gayrı her şeyin sustuğu bir rüzgardır.
Dilsizdir, lakin feryad eder; görünmezdir,
lakin ruhu lime lime eder.
Ben ki bu fâni cihanda bir nevbahar
umarken, hazanın en sükûtlu eşiğinde
duraklamış bir garibim.
Ruhumun bağlarında artık kuş ötmez, kelâm bitmiş zira dinleyen kalmamıştır.
Yalnızlık öyle bir tahakküm etmiş ki ömrüme, gündüz geceden farksız, cemiyet vahşetten
farksız olmuştur.
Ne hazindir ki, cemiyetin içinde olsam da,kalbim bir dağın zirvesinde, kimsesizliğin yelesiyle savrulmakta...
Ey Sâlik, bilmez misin, bir insanın kendi kalbine gurbet düşmesi, bir memleketin harap olmasından daha beterdir!
Bir vakitler "Nasılsın?" diye soran bir çift
göz, şimdi tahayyülde bile yok. insana en
ağır gelen; unutulmak değil, hatırlanacak
bir yerinin kalmamasıdır.
İşte o zaman, yaşamak ile ölmek arasındaki perde
incelir..
Yalnızlık, ölümden beter bir kefen olur insana...
Her gün diri diri sarar bedenini..
Ama kabre giremezsin... Çünkü hala nefes alırsın.
Sinesine çarpıp dönen her kelâm, içten
içe bir ah ile yankılanır:
"Ey kalbim, kaç zamandır seninle
konuşan bir dost olmadı..
Ne bir selâm ne bir sükûn....
Şimdi hangi dağın yamacında, hangi ömrün kenarında ağlarsın?"
Ve cevab gelir kalpten;
"Ben artık hayatta değilim, hayatta
unutuldum...
Ey Rabbim, hangi günahın silsilesidir bu?
Hangi vedâda düştüm bu sessizliğe?
Yalnızlık öyle çöktü ki omzuma,
Cibrîl inse, sükût ile ağlardı yanıma..
Ey rahmetin kapılarını açan Mevlâ,
Bu garibe de bir vefâ, bir seher bağışla..
Selametle,muhacirler gibi gönül yolunda olanlara,selametle..
5.0
100% (6)