7
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
251
Okunma
Hayat...
Kıyıdan bakana sonsuz mavisin sen,
ortanda kalana ise korkunç bir sarsıntı.
Liman bildiğin yerin,
bir anda fırtınaya dönüşme hakkı.
Ne diye her dalgayı bir batış sanıp da
su altındaki görkemli sessizliği yadsımak?
Biz ki, senin tuzunda yıkanmış gemileriz,
var mıdır rüzgârın yönüne itiraz etmek.
Sen fırtınayı salarsın, biz direniriz eyvallah...
Seyir defteri bende diye var mıdır
her kaptanı kendi rotasına küstürmek.
Senin yüzeyin parıldarken, bilirim,
en derinde sırlar yatar, kayıp hazineler.
Her alabora oluşumuz,
aslında o hazinelerden birine yaklaşma çabası değil mi?
Sen sınarsın ki, geminin direnci artsın,
Sen sakinleşirsin ki, pusulan doğrulansın.
İşte senin kıyasız öğretin bu değil mi?
Yolculuk, hedefe varmaktan ziyade
o büyük sallantıda ayakta kalmaktır.
Ben yelkenim, sen rüzgârsın eyvallah...
Hız bende diye var mıdır
sessiz limanları hışımla terk etmek.
Gel, o elindeki gelgit olmasın hep.
Bazen bir meltem ol, bazen sakin bir ayna.
Ufku hep geniş tutmayı bilensin,
yıldızların kılavuzluğunu da unutmayansın.
Ne zaman yönümüzü şaşırsak,
ışığı mercanlardan yansıtırsın.
Ne zaman umudumuz tükense,
yeni bir adanın müjdesini verirsin.
Ey Derya...
Sonsuzluğun adın derler.
Ben derim ki, ne güzel!
Demek ki, yeni sular,
daha nice keşfedilmemiş kıtalar var görülecek.
5.0
100% (9)