0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
46
Okunma
Temmuz’da Bir Yaş Daha Gençleşiyorum
Temmuz’un beşinde doğdum ben.
Güneş en dik yerinde, gökyüzü en mavi halinde,
rüzgâr en serin nefesiyle yeryüzünü okşarken açtım gözlerimi.
O gün bir çocuk düştü dünyaya; ellerinde masumiyet,
kalbinde ateş, gözlerinde yıldızların hiç sönmeyen ışıltısı vardı.
Yıllar geçti, yollar değişti,
zaman hep ileri aktı ama o çocuğun gülüşü içimde hiç kaybolmadı.
Çünkü ben her Temmuz’da yeniden doğdum,
yeniden yeşerdim, yeniden tazelendi kalbim.
Yarım asırdır yürürüm bu yolun taşlı, dikenli,
gölgeli kıvrımlarında.
Ne fırtınalar gördüm, ne yangınlardan geçtim,
ne yalnız gecelerden sabaha çıktım.
Yüreğim yaralarla yoğruldu,
gözlerim nice hatıralarla doldu.
Ama hiçbir yara beni tüketmedi,
hiçbir gece beni karartmadı,
hiçbir kayıp beni yok etmedi.
Çünkü içimdeki çocuk her defasında bana el uzattı,
“kalk” dedi, “yürü” dedi, “sen hâlâ yolcusun” dedi.
Ve ben her defasında yeniden ayağa kalktım,
yeniden sevdim, yeniden hayal ettim.
Bugün bilirim ki yaş almak eksilmek değildir.
Çünkü insanın asıl yaşı kalbindedir.
Kalbi diri olan, her yıl biraz daha gençleşir.
Temmuz geldiğinde ben takvime bakmam;
ben gökyüzüne bakarım, rüzgârı dinlerim,
içimdeki çocuğun kahkahasını işitirim.
O kahkaha bana der ki:
“Sen zamana boyun eğme, sen hâlâ yolun başındasın.”
Ve ben inanırım.
Evet, Temmuz bana bir yaş daha katmaz;
Temmuz bana bir bahar daha katar.
Çünkü zaman benden yılları alsa da,
her yıl bana yeni bir gençlik bahşeder.
İşte bu yüzden derim ki:
Ben,,,,
Temmuz’da bir yaş daha çocuk.
Hüseyin Erdinç
5.0
100% (1)