0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Gökten düşen fısıltılar var gecemde
Senin adını taşır rüzgârın sesi
Ve ben, her fısıltıda kaybolurum
Sadece seni duyan bir kulak olurum.
Bir yıldız kayar, dilek tutarım
Ama dileğim sadece sensin
Kırmızı tutku gibi çarpar kalbim
Beyaz sabırla beklerim her anı.
Fısıltı mavi bir nehir gibi akar
Yeşil umutlarla birleşir ruhumda
Siyah geceler bile parıldar
Senin ışığınla dolup taşar.
Gözlerin bir fısıltı, dudakların bir şarkı
Ve ben, her bakışında kaybolurum
Sessiz bir deniz gibi içimde
Dalga dalga adını fısıldarım.
Her gece bir harita, her fısıltı bir yol
Ve ben, kaybolmadan sana ulaşırım
Ama sen görünmez bir yıldız gibi
Gökyüzünde, uzak ve ulaşılmaz.
Fısıltın sarı bir sabah gibi gelir
Mavi gölgelerle dans eder içimde
Kırmızı tutku ve yeşil umutla
Bütün renkler seninle anlam kazanır.
Siyah bir yalnızlık çöker bazen
Ama her fısıltın bir ışık olur
Ve ben, gökten düşen her sesi
Kalbimde saklar, ruhumla yaşarım.
Sen sustukça daha çok fısıldar tonlar
Her bakışın bir nota, her adımın bir ritim
Ve ben, bu sessiz orkestrada
Sadece seni dinler, sadece sana dokunurum.
Gizli bir gökkuşağı açılır içimde
Senin adınla boyanmış, ton ton
Ve ben, her fısıltıda yeniden var olurum
Sessiz ama ölümsüz bir âşık olarak.
Küçük bir çocuğun hayali gibi
Fısıltılar düşer, renkler parlar
Ve ben, senin adını her düşüşte
Yeniden sever, yeniden keşfederim.
Her fısıltı bir vedâ, her vedâ bir başlangıç
Ama senin adınla tamamlanır her gece
Ve ben, gökten düşen fısıltılarda
Sadece seni gören bir göz olurum.
Ve şimdi, her yıldız bir fısıltı
Her rüzgâr senin adını taşır
Ben hâlâ oradayım, gökyüzünde kaybolmuş
Sadece seni gören bir âşık olarak.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
5.0
100% (1)