2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
173
Okunma
Garda bir çığlık:
Buharını salıyor Budapeşte Ekspresi
Duman gibi,
Geçmişi örtüyor zamanın gözlerine.
Bir vagonda yalnızım,
Yan koltukta senin hayalin.
Elin camda buğulu bir vedayla
Beni hep orada bekliyor gibi…
Tren ilerliyor,
Ama içimde hep aynı istasyon:
İlk kez göz göze geldiğimiz peron,
Ve bavuluma sıkışmış sessiz sorular…
Pencereden akıyor Tuna nehri
Bir eski şarkı gibi;
Dilime dolanıyor adın
Her durakta, her köprüde yeniden.
Gece çöktükçe kararıyor hatıralar
Bir posta kutusundaki mektup gibi,
Gönderilmiş ama ulaşmamış
O son “seni seviyorum” gibi…
Vardığım her şehir senden biraz daha yoksun
Ama her istasyon biraz daha sana benziyor
Geç kalmış bir sevdayı taşıyor bu tren
Her rayı, bir “keşke”yle çivileniyor
Dönsen bile şimdi
Aynı camdan bakamayız eskiye
Çünkü bazı yolculuklar
Vardır, sadece gidilir ve asla dönülmez….
5.0
100% (3)