1
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
124
Okunma
Bir söz aradım gecenin kıyısında,
buldum:
sessizlikti en eski dil.
Bir nefes aradım yorgun göğsümde,
o da dedi ki:
“Ömür, bir avuç su;
ne kadar sıkarsan o kadar azalır.”
Kalbim yürüdü kendi yolunda,
bazen taşlara takıldı,
bazen çiçeklere değdi;
ama hep kendi yolunda yürüdü.
Sevda,
kimi zaman bir ekmek kırıntısında gizlenir,
kimi zaman bir çocuğun gülüşünde,
bazen de suskun bir sofranın
yanında duran boş kadehte.
Bir öğüt vardır içimde,
çok söze gerek duymaz:
“İnsanın en derin evi,
kendi kalbidir.”
O eve kapı çalınmadan girilir,
ve her girişte
başka bir insan çıkar içinden.
Hayat,
bazen bozkırda tek başına yürüyen bir yolcu,
bazen kalabalık bir pazar yerinde
unutulmuş bir türküdür.
Bir gün kahkahada saklanır,
bir gün gözyaşında.
Bilir misin?
Sevgi, hiçbir pazara sığmaz,
hiçbir hesaba yazılmaz,
ve ne kadar bölünürse
o kadar çoğalır.
İçimde,
hem ince bir kuş ötüşü var hâlâ,
hem de biraz yorgun bir tebessüm.
Bana sorarsan,
ikisi de hayattır işte:
bir yanı hüzün, bir yanı umut.
Ve sonunda,
tüm caddeler, tüm yollar, tüm adımlar
tek bir yere çıkar:
Kalbin aynasına.
Orada ne görürsen,
işte hepsi o
Adem Önal..
5.0
100% (5)