0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
693
Okunma
Beni en çok
gidenler değil,
gidemeyenler yordu.
Bir otobüs camında unuttum gençliğimi,
yağmur damlası gibi kaydı gözümden
koca bir şehir.
Kaldırımlar alıştı ayak izime
ama ben alışamadım kendime.
İçimde bir saat var
hep aynı dakikada durmuş:
Senin geç kaldığın an.
Ne zaman bir sokaktan geçsem,
bir çocuk gözyaşımı yere düşürür gibi oluyor.
Yüzümü göremiyorum aynalarda,
çünkü içimde biri hâlâ
başkasının adını fısıldıyor.
Ben sustukça büyüyor şehir,
ben sustukça gürültü çoğalıyor.
Beni en çok da
başka hayatlarda yanlış kişi olmam yordu.
Ve artık bir yangın gibiyim
sönmüş,
ama hâlâ dumanı tüten.
5.0
100% (2)