4
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
284
Okunma
Balinalar kıyıya vurur derin sulardan
Okyanus uzağa, ölüm yakına düşer
Zamana karşı bir yarış başlar, bir akın
Bu kanlı denizde avda ölür, avcıda
Ölüm dediğin şah damarımız kadar yakın
Kurtlar sofrasıdır…
Ölmüşsün, kalmışsın kimin umurunda
Herkes kendi dalgasına bakar
Sen mutsuzluğun kıyısında ceset gibi yatarken
Hayat karşılaştığın fırtınaları değil
Gemiyi limana getirip getirmediğini sorar
En mutlu anın da gün ışığı görmemiş acılar sınayıp üstünde
El birliği ile mezarını eşer
Üstüne bir de üzerlik otu dikerler
Anlayacağın iki gözüm gırtlağıma kadar doluyum
Acıyı abaküs boncuğu gibi sıraya dizdim
Orta doğu misali gülmüyor yüzüm
Afrika gibi umarsız
Filistin gibi kanlıyım
Bana bir iyilik yap
Ananın babanın hayrına bir iyilik…
Mutluluktan sıdkım sıyrılıp üstüme ölü toprağı serilmeden
Al yüzümün şavkına vuran bu acımsı tebessümü
Bana gök gürültülü bir kahkaha
Hiç gülünmemiş bakir bir gülüş getir
Öle öle usandım
Çek çıkar beni bu kokuşmuş savaş meydanından
Bana savaşların olmadığı
Çocukların ölmediği
Duru su gibi bir barış getir
Ölüm, kuş tüyü kadar hafif
Yaşamak, kurşun gibi ağır
O tanrısal sesiyle, beni çağırıyor İsrafil
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla
Bana bir nefeslik aldanış getir