2
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
73
Okunma
eylüldü
yazdan ödünç alınmış sıcacık bir gündü
günün sıcaklığı aşka davet ederken börtü böceği
biz
bir akıl tutulmasına kapılıp
vur emri çıkarmıştık
o kurşun işlemez aşkımıza
kimin kehanetiydi bu
ya da kimin kabahati bilmiyorum
bildiğim
sen kimsenin yapamadığını yapmış
eğilmeyen başımı yere eğmiştin amma..
bende o gün
beni yarı ölü bir halde bırakıp giderken
hiç kimseye göstermediğin yüzünü görmüş
senin istediğinde
soğukkanlı bir katile dönüşebileceğine
bire bir şahit olmuştum
işin garip tarafı
öyle kesin ve ölümcüldü ki gidişin
geri dönmezsin
bizi kefensiz gömdüğün bu cinayet mahalline
bir daha gelmezsin sanmıştım
g e l d i n
yanlış hedefi vurmuş bir silahın
pişmanlığıyla g e l d i n
gelmesine gelmiştin amma…
kendini bir yerlerde bırakmış
sadece gölgeni getirmiştin bana
ellerin yine bembeyaz
dudakların yine haddinden fazla kırmızı
ama gözlerin…
gözlerin kapkara bir boşluk gibiydi
kızıl dudaklarından dökülen kelimeler
içimde çiçekler açtırırken
gözlerin bir mezar kadar soğuk ve ruhsuzdu
belki bizden bir kırıntı kalmıştır diye
en gizli yerine
o örtülü gözlerine defalarca baktım
bizden bir kıvılcım aradım gözlerinin karanlığında
yoktuk sevgili…
gözlerinde biz yoktuk
rutin dünya işleri vardı gözlerinde
sanal mutluluklar
taksitlere bölünmüş hayaller
içi boş ama dışı jelatin kaplı umutlar vardı
biz yoktuk
bizim olmadığımız yerdeyse
aşk…
buharlaşıp yok olmaya mahkumdu