0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
71
Okunma
Ey nurdan yaratılmış sultan,
Sensiz günler yorgun
Sensiz sabahlar doğmuyor
Sensiz geceler karanlıkta boğuluyor
İçimize sinmiyor artık hiçbir ezan
Hiçbir takvim sensiz açılmıyor
Çünkü sen yoksun…
Her gün biraz daha eksiliyoruz
Her sabah biraz daha yetim
Sana benzeyen her tebessüm
Yüreğimizi burkuyor
Gül, sen yoksan öksüz
Gülüş, sen yoksan suskun
Medine bile hicrete durmuş gibi
Ravza boynu bükük...
Ne duamız duaya benzer oldu
Ne ümmet ümmete
Ne insanlığa sığabildik
Ne kardeşliğe
Biz seni kaybettik ya Resûlallah
Ve kendimizi de yitirdik ardından
Bir ümmet, öksüz kalır mıydı?
Kalırmış…
İşte biz oyuz şimdi:
Yalnızlığın tarifine düşmüş bir dua
Secdede ağlamaktan başka bir lisanı kalmamış...
Senin olmadığın her gün,
Geceye doğan bir karanlık
İnkar edemem, ya Muhammed (SAV)
Günler ilerliyor ama
Işık taşımıyor artık
Çünkü senin gülüşünle aydınlanıyordu takvimler
Sana doğmayan sabah,
Sabah mıdır?
İçinde “Muhammed” geçmeyen bir gün
Yaşanmış mıdır?
Gönül sensiz neylesin günü?
Saat neylesin vaktini?
Ümmet sensiz neylesin ümmeti?
Ey yetimlerin sarıldığı sığınak
Biz seni kaybedince,
Kendi yetimliğimizi öğrendik
Seni kaybetmek,
İnsanlığı kaybetmekmiş meğer
Evlerde huzur yok artık
Sofralarda bereket yok
Sözlerde merhamet,
Gönüllerde şefkat kalmadı
Çünkü sen, hepsiydin
Sen yoksun...
Bir ümmetsin ardında
Kayıp bir kervan gibi
Aşkın haritasını yitirmiş
Secdede ağlayan milyonlar var
Ama yön kıble değil,
Senin hasretin!
Seni anmayan diller
İnliyor artık
Seni unutan kalpler
Taşlaşıyor
Senin adını işitmeyen
Bir çocuk bile eksik doğuyor
Ya Resûlallah!
Gönül senden uzaksa
Hayat bize yakın değil
Sen yoksun
Ve bu yokluk
Bütün cihanı çöle çevirdi...
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
5.0
100% (1)