0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
58
Okunma
Bir hayal değil Kızıl Elma,
O, kalbinde cihan taşıyanların vuslatıdır.
Kızıla dönerken gök ufukta
Ve toprağa secde ederken sabahın ilk nuru
Bir kervan yürür tarihin ortasında:
Sırtında sancak,
Yüreğinde Kızıl Elma.
Sordular:
“Nedir bu Kızıl Elma?”
Bir gazi dedi:
“Dünyaya adalet getirenin,
Sadece zafer değil,
Bir dua uğruna yandığı yer…”
Kızıl Elma,
Ne altın bir taç,
Ne harita üzerinde bir nokta...
O, secdeyle kurulmuş bir cihan hayalidir
Ve o hayalin içinden geçer
Tüm fetihler, tüm şehadetler,
Tüm yeminler...
Bu yol;
Yalnız yürüyenlerin değil,
Yüreğinde cihanı taşıyanların yoludur.
Ey Türk!
Sen yürürken o sancakla,
Dağlar dua eder,
Gökbörü ulur semaya,
Zamanın kendisi önünde eğilir.
Çünkü sen,
Sadece bir millet değil,
Mazlumların uykusuz gecesinde
Bir umut olarak doğarsın.
Gözlerin kısılırken doğuya,
Kalbin batıda yankılanır.
Kudüs seni bekler,
Türkistan seni çağırır,
Mekke, Medine sana dua eder...
Yürürsün!
Ve bastığın yerden
İz değil;
İrşad filizleri çıkar.
Zira senin adımınla
Yeryüzü secdeye varır.
Kızıl Elma,
Zafere değil,
Ahlâka yürüyen kalptir.
Kudretini ordusundan değil,
Rabbine olan sadakatten alan milletindir.
Ey yüreği yurt olmuş Türk!
Her nefesinle
Bir çağ açılır
Ve bir çağ kapanır sen yürürken...
Unutma:
Kızıl Elma’ya giden yol
Mezar taşlarından,
Şehit dualarından,
Bir annenin sabırla ıslattığı toprağın
Kokusundan geçer.
Ve o yolun sonunda;
Bir hilal durur gökte
Bir gül açar kalpte
Ve bir ebediyet,
Sana selâm durur.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(17 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)