0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
153
Okunma
Bir gölgeyim ben,
güneşi kendine dert etmiş.
Ne yana dönsem,
bir duvar büyür içimde.
Yürüdüğüm yollar,
ayak izimi inkâr eder.
Bir köy susar mesela
sonra bir şehir ağlar.
Gözlerimde rüzgârın yıktığı evler,
dilimin ucunda yarım kalmış kelâm.
Ben sustukça
bir mısra daha eksilir insanlıktan.
Bir seher vaktinde başlar acı,
ne ezan susturur,
ne de içki unutturur.
Kırık dökük bir yürekle
bir ömrü sırtlandım.
Kimsesizliğe kimsesiz oldum,
bir duanın son harfi gibi titrek.
Ne bir tanık bıraktım ardımda
ne de bir düşman…
Sadece bir taş kaldı
adımı bilmeyen bir mezarın başında.
Toprakla konuştum ben,
yağmurla yıkandım.
Bir türkü tuttum dudaklarıma
susmayı öğrenince.
Aşka da değdim
ama sevdaya varamadım.
Bir tenin sıcaklığı
bazı geceler duvar gibi çökerdi üzerime.
Ve hâlâ,
bir pencere bakar içime
içimde kimse yokken.
5.0
100% (4)