1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
271
Okunma

(Gazze’nin küllerinden, mazlumun boğazındaki düğümden doğan destan)
Sesimi Yutan Gökyüzü
Ey gökyüzü!
Neden her gece susarsın?
Ben ağlıyorum,
Bir değil, bin değil, milyon kere boğuluyorum
Bir annenin sütü değil artık gelen—
Kan...
Göğsümde bir çocuk yatıyor—adı yok!
Doğmadan yetim kalmış,
Daha ‘anne’ diyemeden gömülmüş
Ne mezar taşı var,
Ne son kez bakılacak bir göz...
Ben bir damla suya hasret değilim!
Ben,
Suyun altına gömülen o çocuğun adaletini arıyorum!
Biri bana Allah’ın adını anlatsın
Ama öyle kâğıttan değil
O çocuğun yırtık kefeniyle,
Annenin paramparça duasıyla anlatsın!
Mazlumun Nefesiyle Yankılanan Dağlar
Ey dağlar!
Beni geri verin Allah’a!
Yoksa ben,
İnsan kalmış gibi yapan bu mahlûklardan
Tiksinmekten çatlayacağım!
Merhamet diyorsunuz!
Söyleyin bana,
Hangi tankın gölgesinde büyür merhamet?
Hangi bombardımanda kalır sağ salim bir vicdan?
Bu ne biçim insanlık!
Yürüyen cesetler doluşmuş ekranlara,
Ve herkes sadece “üzüldü” diyecek kadar sağır!
Ben ağlamıyorum artık,
Benim gözümde yaş bitti!
Artık yüreğim ağlıyor—alev alev,
Ve ben dua etmiyorum!
Ben yakarıyorum!
Ben Rabbimi çağırıyorum…
Damarımdaki son damla imanımla!
Toprak Ağladıysa, İnsan Susmasın!
Ey toprak!
Sen ne çok şehit gördün,
Ama en çok da çocuk kanı...
Kaç beden gömdün isimsiz,
Kaç ninni yarıda kaldı,
Kaç annenin elleri boş kaldı gökyüzünde!
Bu artık bir hüzün değil!
Bu, haykırışın bile yetmediği bir çığlık!
Bu, sadece "vicdan" kelimesiyle anlatılamaz!
Bu; ümmetin son defa aynaya bakıp,
“Ben nerede kaybettim insanlığımı?” diye sormasıdır!
Evet, bir çocuğun
“Baba ben cennete gidince ne oynayacağım?” diye sorması
Hangi kalbin sınavı olabilir?
Secdeye Kapanmış Bir Yeryüzü
Ey Allah’ım!
Ben artık sadece dua etmiyorum!
Ben bütün insanlığın günahını sırtlamış gibi,
Kendimi sana fırlatıyorum!
Bitmeyen affından
Bize değil, önce Gazze’ye ver!
Kuşatıcı merhametini,
Çocukların adını duymayanlara duyur önce!
Ve eğer razı değilsen bizden
Bizi toprakla, bizi acıyla yeniden yoğur!
Ama ne olur,
O toprağın altına gömdüğümüz vicdanı
Bu sefer doğur bize,
Yeni doğmuş bir bebek gibi,
Temiz, saf, korkusuz ve kanatsız bir melek gibi!
Bir Kıyamet Kadar Sessizlik
Ben konuşmak istemiyorum artık.
Çünkü kelimeler yetmiyor!
Bir annenin parmaklarını göstersem sana,
On parmağından dokuzu yok!
Çünkü her biriyle bir çocuğuna sarılmaya çalıştı
Ve hepsi koptu!
Anla artık!
Bu acı değil, bu kıyamet!
Bu feryat değil, bu direniş!
Bu şiir değil, bu ümmetin son haykırışı!
Erol Kekeç/05.06.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (1)