Ne zaman bir boşluğa takılsa gözlerim, ansızın sen geliyorsun aklıma.
Bunu bir itiraf say.
Hiçbir zaman duygularımdan bahsedecek zamanı bulamadım sana.
…
Bir süredir yazamıyorum.
Bir süredir günler uzun.
Bir süredir yağmur yağıyor.
Bir süredir geçmiyor başımın ağrısı.
…
Seni ne zaman koydum itiraf listeme, hatırlamıyorum.
Gözlerim ve şakağımdaki boşluk ışığa duyarlı bu aralar.
İşte tam oradasın.
Kendimden geçmek gibi tembellikler de yapıyorum üstelik.
Belki de bundandır, yazmak ve yazmamak arafında titreşmesi nöronlarımın.
…
Biri öldü, kırk gün evvel.
Mevlüt okuttular merhumun adına.
Kimdi, neydi, neciydi… bilmiyorum.
Oradaydım.
Öncesinde hiç duymadım adını.
Bunu, hoca bize üç İhlâs, üç Felâk ve bir Fâtiha okuduktan sonra “âmin” deyip ellerimizi yüzümüze götürdüğümüzde fark ettim.
Birden, kırkları takıp peşine, önemli oldu tanımadığım o adam.
“Merhum kişi niyetine; el-Fâtiha!”
…
Artık birçok şeyi böyle, birden ayrımsıyorum.
Birden geliyor yalnız kalmak isteği.
Ait olmadığım yerde olduğum hissi, birden.
Birdenbire duyuyorum fısıldayan kahkahaları.
…
Birdenbire olan şeyleri daha çok seviyorum artık.
Birdenbire uyumak.
Uyanmak birdenbire.
Birdenbire telefonu kapatmak.
Birine sarılmak birdenbire.
…
İnsanlar hiç sarılmıyormuş meğerse birbirine.
Bunu fark etmek kalbimi incitti.
Sürekli incindiğimi de, kalbim incinince fark ettim.
Sana da incinmişliklerim var.
Anlatmak isterim de, şakağımdaki ağrıdan sebep, yerim dar.
…
Ne diyordum…
Ne zaman bir boşluğa takılsa gözlerim, ansızın sen geliyorsun aklıma.
Bunu bir itiraf say.
Hiçbir zaman duygularımdan bahsedecek zamanı bulamadım.
İşte böyle bahanelerle zamanı ve de seni oyaladım.
…
Ne yalan sözler bunlar!
İnsan en çok kendisini aldatır oysa.
Kendimi oyaladım onca zaman.
Bunu da savunma mekanizması say.
Görmezden gelinmek, olmamış gibi, yokmuş gibi, bir hiç gibi hiç edilmek… zor!
…
Bunu uygun gördü demek sevgili bünyem.
Bazı zorluklar, bir sonraki olası zorluk karşısındaki tutumunu belirliyor insanın.
Tutumumu belirledim!
Tutumumu belirledim ve buna en çok katkıyı sen verdin.
Teşekkür ederim.
…
Uzun zamandır yazamıyordum.
Uzun zamandır ağrımıyordu başım.
Uzun zamandır düşünmemiştim seni.
Uzun zamandır güneşe karışıyordu yağmur.
Uzun zamandır yüzü karaydı gökyüzünün.
Uzun zamandır bu kadar güzel bitmemişti hiçbir şey.