0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
Hayalin söndü garip, artık yansıma değil sanrısın.
Gözlerdeki siyah öldü garip, artık hayalime bile karşısın.
Asilzadelik de kayboluyor garip, arsızlığın en çıplak yanısın.
Fakat Tanrı görür garip, sen benden ayrı olamazsın.
İşte bu yüzden, sen de aşık oldun garip.
Bir göz, bir saç, bir beden seni de esir aldı.
Aşkta bile karanlık taraftasın garip.
Senin haricinde tüm cihan, güzelliğe hayran kaldı.
Lakin tüm cihana karşı, garip hep galip oluyor sanki.
Senin yüzünden kaçıyorum aşkın renginden.
Hayasız garip tüm suretlere bürünür sanki.
Benim yüzümden kaçıyorsun aşkın illetinden.
Kendiyle savaşınca insan, akıl bentlerde gezermiş.
Garip benden ayrı var olamıyor ki, savaş hiç bitmeyecek.
Hayali görünce insan, gerçeği hayale istermiş.
Garip sanki öyle bir hançer ki, keskinliği gerçekliği delecek.
Ayna artık bir metafor değil, adım adım gerçek oluyor.
Ne tarafa doğru baksam varlığımdan parçalar duruyor.
Garip öylesine güçlü ki, yansıdıkça daha çok büyüyor.
Göz alıcı bu yansımalar, aklın öncesini anlatıyor.
Ona karşı çırpınmak faydasız, çırpındıkça batıyorsun.
Delirmemek ise elde değil, zira aklına karşı savaşıyorsun.
Cennet dahi kalmıyor artık. Bu siyahlıkla yaşamaya başlıyorsun.
Şekline aldanmak bir hata, çünkü garipi gerçek sanıyorsun.
Sana nasıl zarar veririm ki? Senden başka kimsem yok.
Sen de gittiğin vakit yaşamda kalmanın bir değeri yok.
Çirkinliği isteyene insan denir mi ki?
Fakat acıdan kaçmanın başka yolları da yok.
Biz aynı madalyonun iki farklı yanıyız.
Görünenin de ötesindeyiz.
Tanrının iki farklı tarafındayız.
Ahiretin de gölgesindeyiz.
Aşkın renk ve kir safındayız.
Duyguların da tam içindeyiz.
Fani hayat biterken ise biz kavgalıyız.
Biz insana bahşedilen gölgeyiz.
5.0
100% (2)