0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
124
Okunma
Günahkârım, evet!
Darağacında sallanacağım.
O gün de gelecek elbet,
Lakin o zamana kadar,
Günahkârım.
Bir his yok, sadece boşluk.
Bir de bombanın çıkardığı ıslık.
Şarapnel parçası geçerken gözümden,
Kaset tekrar başa sarıyor,
Günahkâr oluyorum.
Denerim, hem de milyarlarca kez,
Ar damarım çatlamış bir kere,
Gayrı ıslah olmam,
Günahlarımın hesabına kadar,
Günahtan ayrılmam.
Necisin ne olduğunu biliyorum, benim.
Bir patlamanın eşiğinde bedenim.
Gözlerini okumasaydım keşke hiç,
Günahlarımı hatırlamazdım.
İçimde kalmıyor derdim, kederim.
Yeşil bir ırmak, gözlerim yanıyor.
O kadar çok yosun var ki etrafta,
Günahlarımı hatırlatıyor.
Fakat yaşamın öte tarafında,
Günahtan kaçırıyor.
Öte, beri.. ne anlarım ki ben.
Hiç yok ki hayaletleri seven.
Gözlerime bakıp günahımı gördün.
Lakin hayalimin bucaklarını göremedin.
Olsun, yine de gözlerindeyim ben.
Nereden bileyim, ne eksik ne yanlış.
İhtimaller nezdinde müneccim değilim.
Gelecekten ne anlarım ne bahsederim,
Zira ne zaman bir günah işlense,
Dibinde biterim.
Tamah etmeyi iyilikten öğrenir mi insan?
Ben öğrendim, günahlarım çoktu.
Ben de iyiliğe tamah ettim.
Bir daha geri dönüş olmasın diye,
Cehennemleri sevdim.
Köz hala sıcak, günah közlemek istersen,
Yerimiz sana hep açık.
İyileri daima görmezden gelmek istersen,
Cevabı biliyorsun.
Kapımızın kilidi açık.
Özlemek böyle bir şey değil, eminim.
Yoksa içimdeki canavar tatmin olurdu.
Geldin, hala bir tık yok.
Belki de gelen sen değildin.
Yoksa hayatım cennet olurdu.
Selamet dilemem, ne halin varsa gör!
Şefkat için adam öldürecek hale geldim.
Aynalar düşmanım oldu, korkmaya başladım.
Geçen korkumu yenip bakmak istedim.
Yine buldum karşımda bakan bir kör.
5.0
100% (2)