1
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
290
Okunma

Hiç tanımadığım bir sokaktan geçtim bugün…
Evler, ağaçlar, her şey aynı gibiydi diğerleriyle…
Ama bütünde koca bir şey vardı, çok farklı;
Kocaman bir tebessüm gibi
Sarıp sarmalayan…
Serçeler daha bir gür perdeden ötüyor gibiydi.
Bir şey vardı tanıdık bir dokunuş konduran
Evlere, her şeye…
Bir kitapçı vardı; camın arkasında yaşlı bir adam…
Sahibiydi belki.
Çocukluğumun kitapçısı gibi
Babacan bir gülüş gönderiyordu sanki
Ağır hareketlerle bir kitabı koyarken raflardan birine.
Yaşlı bir adamın hayatı yavaşlatan
Yorgun bedeni
Başlı başına kocaman bir gülüş değil miydi
Sokağından geçenlere?!
Durup mola vermeni öğütler gibi
Koştururken bitmeyen işlere…
Kimse “dur” demeyi akıl etmezken sana,
O hengamede görünmez kılarken;
O bakmadan bile görebiliyordu seni,
Ağır ağır bir şeyler yaparken.
Kapısından girdiğinde
Sıcacık bir çay ikram edecek gibiydi
O adam da şimdi…
Herkese açıkmış kapısı da,
Dinlenmen için hazır bekliyormuş gibi…
Çocukluğumun sokağındaki kitapçı amca gibi
Zamanı tutuyordu bir ucundan sanki,
Bekletiyormuş gibi;
Kapısından içeri girenlerin
Soluklanıp kendilerine gelmeleri için.
O kitapçı amcadan biliyordum,
Bir yaştan sonra peyda olan o bakışı gözlerde…
Herkesi aynı insanda birleştiren o ışığı,
Tüm dostlarını da katan o aynı insana…
O dostlarından biri yapana kadar
Yıkayıp paklayan seni, arındıran
tortularından;
Bir yaştan sonra peyda olan o nur’da…
5.0
100% (6)