0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
226
Okunma

Bir nefes gibi sarsıldı içimiz,
Sevdanın yorgun dallarında asılı kaldık,
Ne bir söz yeterdi anlatmaya derdi,
Ne bir bakış tamamlardı eksik yanlarımızı...
Gözlerimde senin hüzünlü baharların,
Ellerimde yitip giden umutların izi,
Sessizlikte yankılanır adın,
Yalnızlıkta gizlidir seni özleyişimin sesi...
Bir sokak lambasının sarı ışığında,
Sonsuz bir geceye dönüştü ömrümüz.
Söyle, hangi yıldız bize yol gösterecek,
Hangi rüzgâr savuracak üstümüzdeki dumanları?
Her kelime eksik, her his yarım,
Her adım uzaklaştırır gibi seni benden.
Ama bilirim, bu kırık dökük hikâyenin
Bir yerinde saklıdır sırrı kavuşmanın...
Bir zamanlar, iki yaprak gibi salınırdık rüzgârda,
Aynı dallara tutunurduk umutsuzca.
Şimdi yapraklar yerlere düştü,
Ama köklerimiz hâlâ aynı toprağa bağlı...
Görüyor musun hâlâ beni,
O eski günlerdeki gibi berrak?
Yoksa bulanık mı yüzüm,
Geçmişin sisine karışmış?
Çekingen bir güneş doğar ufukta,
Karanlıkları dağıtır,
Gölgelerde gizlenen pişmanlıkları,
Sevgiyle yıkar, yıkar da unutturur...
Biz sustukça, kelimeler birikti içimizde,
Birikti de ağırlaştı kalbimiz.
Bir kez konuşsak,
Duyar mıydık birbirimizin acısını?
Sorular tükenmez,
Ama cevaplar dağılır bir avuç ışık gibi.
İşte böyle başlar bir kavuşmanın ilk anı,
Bir kelimeyle aydınlanır o karanlık...
“Anladım,” dersin bir gün ansızın,
Ve dünya döner eski yörüngesine.
Yüreğimdeki taşlar kalkar,
Özgürleşir o küskün sevdamız...
Ellerim titrer, senin ellerine uzanır,
Tutsak kalmış duaların kabulüdür bu.
Zamanın kollarında kaybolan biz,
Bir anda buluruz kendimizi...
Sevda yorgunluğu bir aldanıştır,
Zira aşkın özü hep diridir.
O kökler, o dallar hâlâ bir arada,
Ve yapraklar dökülse bile yeniden filizlenir...
Bir gülümseme yeter bazen,
Bütün yılları silmeye,
Bir bakış, bir fısıltı,
O eski yangını yeniden yakmaya...
Şimdi konuşalım,
Ama susarak, gözlerimizle.
Her şeyin anlamsızlaştığı anlarda,
Birbirimizin anlamı olalım...
İçimdeki fırtınalar diner,
Sen gülümsedikçe.
Ne geçmişin ağırlığı kalır,
Ne de geleceğin belirsizliği...
Seninle bir güneş gibi yükselir sevdamız,
Yorulmuş aşklar bile umut bulur bunda.
Anlamanın ve anlaşılmanın o derin huzurunda,
İki yalnız kalp bir olur sonunda...
Ve böylece kapanır hikâye,
Ama son değildir bu.
Her kavuşma, yeni bir başlangıcın habercisidir,
Ve her aşk, yorulsa da dirilmeye meyillidir.
Unutma, biz o toprağın çocuklarıyız,
Köklerimiz derinlerde, dallarımız bulutlara uzanır.
Ne rüzgâr koparabilir bizi birbirimizden,
Ne de zaman silebilir bu aşkın izlerini...
Ve şimdi sevgilim,
Hangi uçurumda beklese de ayrılık,
Bil ki her vedada saklı bir umut vardır,
Ve her gözyaşında, yeni bir gün doğar...
İşte böyle,
Bizim hikâyemiz böyle yazılır:
Her ayrılığın bir başlangıç olduğu,
Ve her başlangıcın bir aşkla büyüdüğü...
Erol Kekeç/11.01.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (1)