0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
148
Okunma
Kadın duyduğu sözlerle
Beyninden vurulmuş gibi sendeledi
Sanki ayaklarının altından beton zemin kayıyordu
Eliyle duvara yaslandıktan sonra
Sevdiği adamın gözlerinin içine baktı
Gözlerinin içinde kızgınlık kadar
Bir o kadar da hayal kırıklığı vardı
Bir süre ikisi de konuşmadı
Sanki basiretleri bağlanmış, ölümüne susmuştular
Çok uzaktılar sevgi olarak, bedenen yakın olsalar da
Utancından başını öne eğdi adam
Sevdiğinin yüzüne bakacak yüzü de yoktu
Dudakları kıpırdıyordu belli belirsiz
Bir mırıltı içinde özür diliyordu
Ama artık her şey için çok geçti
Kalbi bir daha eskisi gibi olmayacak şekilde kırılmıştı
Ve bu şekilde aşağılanmayı ise asla kabul edemezdi kadın
İçinde cehennem ateşi gibi bir ateş yanıyordu
Ve yanardağ gibi de patlamaya hazırdı
Hâlbuki canı gibi sevmişti adamı
O yüzden de çok incinmiş ve kırılmıştı
Aslında kadın birinden vazgeçmişse
Ne yaparsan yap giderdi, gitti de
Giderken de dudaklarından:
‘’Dilim sussa gönlüm razı değil
Paramparça olmak, dağılmak nedir iyi bilirim ben
Yine de sahibim olmak zorunda değildin
Arkadaşım bile olsan bana yeterdi
Görüyorum ki sana yetmemiş, keşke yetseydi
Zaten sahip olmakta sevmek değildir
Sevmek, bazen değer vermek
Özlemek, iyi ol demek, düşünmektir
Ben bunları yaptım
Ama sen bunları bile hak etmiyorsun
Söz veriyorum artık seni rahatsız etmeyeceğim
Çünkü giderken seni de yanımda götürüyorum
Gittiğim her yerde de seni seviyorum diye haykıracağım
Sen duymasan da’’ sözleri döküldü…