Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Erkan Atlıhan
Erkan Atlıhan

BİR GÜN ANKARA’YA GELSEM

Yorum

BİR GÜN ANKARA’YA GELSEM

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

184

Okunma

BİR GÜN ANKARA’YA GELSEM

Papatyam!
En son Ankara’ya geldiğim gecenin sabahında
Heyecanlı bir şekilde uyandım
Adeta içim içime sığmıyor
İçimde ise tarif edilmez bir sevinç vardı
Yüzümü yıkadıktan sonra çarçabuk üstümü giyindim
Ve sokağa fırladım
Amaçsız olarak, aylaklar gibi yürüyor
Ama her şeye dikkat ediyordum
Çünkü sokaklarda seni arıyordum.
Bir süre sonra yürüdüğüm sokaktan
Daha önce geçmiş olduğumu hatırladım
Kendi kendime, halime güldüm
Rastgele önümdeki ilk sokağa girdim
Tenha sokaktaki yoluma
Koşar gibi hızlı adımlar atarak devam ettim
Terlediğim için gömleğimin bir iki düğmesini daha açtım
Ve saatlerce yürüdüm
Senden başka hiçbir şey düşünmüyordum
Sanki karşıma sen çıkacaktın olmadığını bildiğim halde
Yine de şuursuzca seni arıyordum
Sonra bir dükkândan, galiba terzi dükkânıydı
Bir müzik sesi duydum Ümit Besen’in
Nikâh masası adlı şarkısı çalıyordu
Müzik sesi nedense bana mutluluk vermişti
Uzun bir zamandan sonra kulaklarımın duyduğu bu ses
Şarkı sözlerinin aksine, bana iyi hatıralar uyandıran
Ve içime bir ferahlık getiren bir sesti
Çünkü bu müzik eşliğinde seninle dans etmiştik
Öyle sap gibi dalıp kalakalmışım
Bu halime bir anlam veremeyen dükkân sahibi
Bana doğru döndü ve alaycı bir şekilde gülümseyerek
Bir şey mi istiyorsun, diye seslendi
Garip ama utandım
Sonra da içten gelmeyen bir tebessüm belirdi yüzümde
Omuzlarımı, bir şey istemiyorum anlamında silktim
Ve dönerek geldiğim yöne doğru
Sinirli bir şekilde yürümeye başladım
Belki de kurduğum hayali bozan dükkân sahibine karşı
İçimde bir kırgınlık oluşmuştu
Yol üstündeki çeşmede yüzümü yıkadım
Bu bana iyi gelmişti
Gözlerimi havaya diktim, derin bir nefes aldım
Gökyüzünün boşluğunu hissediyordum
Adeta içim gibi boştu, aslında sen olmadan
İçimde bir şeyler hep noksandı ve noksan olarak kalacaktı
Adımlarım beni, sana değil de geriye götürüyordu
Dedim ya, bir gün Ankara’ya gelsem
Gelsem de seninle tekrar Aslanhane Camisine gitsek
Yine merdivenlerden inerken bana tutunsan
Pamuk şekerini severdin, değil mi?
Sana pamuk şekeri alsam
O al yanaklarına bulaştırarak yesen
Yine Ankara sokaklarında geziyorum
Yanımda sen yoksun, içim buruk
Bazen senin yolunu
Okulumuzun yolundaki gibi beklerken yağmur yağıyor
Islanıp üşüyorum
Diyorum ki şimdi Papatyam gelse
Gözlerinde ki aşkı görsem ve içimdeki hasret bitse
Yüreğim çarpsa ama yok
Çünkü sen yoksun ve hiç olmadın ki…

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Bir gün ankara’ya gelsem Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir gün ankara’ya gelsem şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR GÜN ANKARA’YA GELSEM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL