0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
146
Okunma
Papatyam!
Dışarıda hafif bir yağmur çiseliyordu
Ortalığa bir sessizlik çökmüş çıt çıkmıyor
Sadece rüzgârın sesi duyuluyordu
Çok geçmeden bir ses duydum
Bağırtı halinde duyduğum sesin sahibi, sendin
Şimşek gibi çakan gözlerinle
Bana dik dik bakıyordun
Adeta saçların dikilmiş
Hedefe atılan ok gibi olmuştu
Kaşlarını kaldırdın, yüzün asıktı
Bana bağırdın, sebepsiz
Açıkçası bu bağırtıdan korkmuştum
Oturduğum yerden doğruldum
Ses yok, ben de dut yemiş bülbül gibi sustum
Boynumu eğdim
Korktuğum başıma gelmiş
Ve bu durumu nasıl izah edemeyeceğimi bilmiyordum
Belki de güvendiğin dağlara kar yağmıştı
Bir hayal kırıklığı içindeydim
Arkandan şaşkınlık içerisinde, hayretle baktım
Bu durum beni çok etkiledi
Gözlerimde mahcubiyetin verdiği ağlamaklı bir hal vardı
Yaşattığım hayal kırıklığından dolayı
Ağladığımı görme diye
Elimle yanaklarıma süzülmekte olan yaşları sildim
Neydi bunları bana hissettiren?
Sendin Papatyam, sen!
Aşkınla beni deli divaneye çeviren, sendin sen!