0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
120
Okunma
Bugün çarşı pazar dolaşırken
Gözlerime ilişti kırmızı renkli bir vazo
Sen geldin yine aklıma gözlerimden yaşlar akarken
Yüreğimde bir acı hissiyle kocaman bir of çektim
Başlangıcı tatlı başlayan bir dostluğun
Kör olası yokluğunun verdiği çaresizlik vardı içimde
Ve kötü insanların kucağında son bulan pişmanlıklar
Çare olmadı hiçbir yarama
Şimdi ne desem, ne söylesem bilmiyorum ki
Ben sana bakmaya kıyamazken
Sen masadan masaya dolaşıp duruyordun
Bazen insan olmaktan bile utanıyor insan
Ve bir taraflarında saf saf aşk naraları atıp
Kendi kendine gelin güvey olan
Şiirler yazıp aşkını haykıran zavallı âşık ben
Bekliyordum aşkını büyük bir umutla
Kimse silmiyordu gözümden akan yaşları
Çünkü her şey para olmuştu
Kim fark edebilirdi ki beni girdiğim kuytu köşede
Herkes bir şey kapmanın peşinde
Para hırsı için satılmıştın çoktan
Ne de olsa alan da satan da memnun
Âşık olan ben ise alacağı temiz aşkı düşünerek
Bulamıyordum derdime bir çare
Ama yine de bir umut vardı içimde
Senin için destanlar yazıp
Döneceğini bekliyordu gönlüm belki de
Sonra aylar yıllar derken
Ne bir haber ne de bir mektup aldım senden
Bir gün yine dükkânları dolaşırken çarşı pazar
Yine o kırmızı vazo ilişti gözlerime
Ve sen geldin aklıma, yine sen
Hüzünler yeşerip bir bir düşünüyordu yüreğim
Bir süre uzaklara baktı durdu
Hayallere daldı gözlerim
Belki pişman olmuş hani döner diye
Oysa hala yolunu bekliyordum senin
Nereden bilebilirdim ki
O kırmızı renkli vazo bana olacak her gün çile
Şimdi ne söylesem boş, her şey nafile…