0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
142
Okunma
Papatyam!
Benim arkamda duranım olmadı
İlk rüzgârda yıkılıp savruldum
Şimdi bana nasılın diye sorma!
Bugün yine garip bir hüzün var içimde
Seninle olan her şeyi özledim
Alev alev yüreğim yanıyor
Galiba biraz da hırçınım
Ben seni çok özledim Papatyam!
Sensiz kaç ay, kaç gün geçti?
Artık sayamaz oldum
Bil ki sensiz bir gün, bir saat bile geçmiyor
Hangi yöne dönsem karşımda sen varsın
Gece, gündüz bile geçit vermeyen
Şu zalim dağlarda bir ses duysam
Sen sanıyorum, kulak kabartıyorum ama yok
Sen değilsin gelen sesin sahibi
Ya soğuk bir rüzgâr
Ya da beni senden alacak bir kör kurşunun sesi
Çaresizce baharı, papatyaların açmasını bekliyorum
Sen diye koklamak için
Evet, baharda açacak papatyalara
Sen diye sarılıp koklayacağım
Onlara, seni ne kadar çok sevdiğimi
Ve sana dair hayallerimi anlatacağım
Biliyor musun, en son gördüğüm papatyayı koparıp
Günlüğümün içine koydum
O da benim gibi kurudu
Hasretinin dayanılmaz olduğu anlar da
Ona sen diye bakıp, kokluyorum
Sesim güzel değil biliyorum
Ama bazen yanık ve hasret kokan bir türküyle
Sana olan özlemimi dağlara söylüyorum
Sanki sesimi duyacaksın diye
Yoksa sesimi duyar mısın Papatyam?