0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
144
Okunma
Papatyam!
Serin bir bahar akşamında
Biliyorum çıkıp geleceksin
Saçların ağarmış, sesin kırık dökük
Gözlerinde buruk ama sevdalı o bakış
Başka baharda kalmış heveslerin
Olsun varsın kim kusursuz ki bu hayatta?
Bilirsin, yorgun ve suskundur yüzündeki çizgilerin
Gitmemek üzere elinde bir valizle
Biliyorum bir gün çıkıp geleceksin
Henüz açmamış olacak hanımeli
Ne begonya, ne de portakal çiçekleri
Kokun dağılacak önce bahçeye
İçimde kadınlar neşeyle susacak, tıpkı o şarkıdaki gibi
Biliyorum bir gün çıkıp geleceksin
Bekleme ayrılık şarkılarını
Gidersem bir gün yüreğinden
Ardıma bakamam, sadece ağıtlarıma katarım
Ve gidişine yanarım senin
Kahrıma giden hançer yarasına silersem geçmişi
Bir daha hatırlamam kırarsam elimdeki kalemi
Bir daha yazamam Papatyam!
Bil ki bir daha yazamam bekleme beni boşuna!
O mahzun bakışları geriye götürsen
Götürsen yılların ötesine
Gövdesine çizdiğimiz kalbi taşıyan ağacın
Gölgesinde bekleme beni artık!
Şarkıları kıskandıran kuşların sesini
Ve bekleme boşuna yüreğimin feryadını!
Dilimden düşürmediğim hecelerimdeki adını
O bakışlardan şefkat dilemem vedaları ağlatan
Havada efsunlu bir telaş olacak
Biraz ben kokacak tenin
İşte o zaman gözlerine, dudaklarına ben sar!
Biliyorum ki bir gün geleceksin
Evet, bir gün mutlaka geleceksin
Arkasında duracaksın çitlerin
Ve ben asla ölmeyeceğim
Sana, hoş geldin Papatyam, demek için
O tatlı sözlerin, hepsi aynı artık istemem
Bir sabah görürsen yok olduğumu
Sol elimde yırtık eski bavulumu
Ve kolumun kanadımın kırıldığını
Sakın veda etme, adımı son kez dilinde heceleyerek
Sonra da bul bulabilirsen beni
Benim artık buralardan gitmem gerek…