1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
171
Okunma
Papatyam!
Gecenin sancısı çökerken şehre
İçimde sensizliğim depreşir ince ince
Gözlerim dalar uzaklara
Bir başıma dolaşırım boş sokaklarda
Yalnızlığımın pişmanlığı ile
Sensizliğin kokusunu doldururum içime
Bu kaçıncı kara gecedir bilmiyorum
Sabah olsun istemediğim kaçıncı yokluğun?
Sensizliğimin kaçıncı gecesi?
Ağır aksak yürüyorum ıslak kaldırımlarda
Akşam yağan yağmur bile soğutmadı yüreğimdeki ateşi
Mevsimine kapıldığım sevda rüzgârı fırtınaya döndü içimde
Sen yoksun sahilde, bir başıma yine yalnız ben
Kayaların üstünden seyre daldım denizdeki dalgaları
Ne çok severdim bilirsin denizi
Yokluğunda uykusuz gözlerime söz geçmiyor
Tükenmişliğim alarm veriyor yüreğimde
Aslında özlemek değil, ölümü becermemek benim ki
Bunca hasrete bu yürek nasıl dayanıyor diye
Şu kâğıtla sarılı şişe bile şaşkın
Yine saat sabahın beşini geçti
Yağmur da ufaktan çiselemeye başladı
Hani radyo İstanbul’da kar var demişti
En iyisi ufaktan eve süzülmek
Konyak bu, bakarsın şişede durduğu gibi de durmaz
Ne olur ne olmaz değil mi?
Sen aldırma böyle şeyler yazdığıma
Sıkıntı yalnızlık, unutamamakmış
Deli saçması bunlar de geç!
Aslında bir şeyim yok iyiyim ben
Yokluğun da eskisi kadar acıtmıyor canımı
Ben iyiyim iyi, sen kendine iyi bak!
Sen iyiysen ben daha da iyi olurum iyi…
5.0
100% (2)