0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
142
Okunma
Bir suya vurdu beni hasret kokan yaramdan
Oysa dağlarını sevmiştim memleketin
Kekiğini, ebem gümecini
Bir de papatya kokan, beni benden alan seni
Hasret adımlarmış kentleri
Kangal da mor dikeni
Biz ki yoksulluğumuzda bölmüşüz yüreği
Ah ölmeyi ne çok öğrendik
Öğrendikçe de daha çok öldük
Yoksul damlarımız yıkıldı artçılarla
Boğulduk çığ da ve yakar bedenimizi yoksulluk
Duyuramadıysak sesimizi hala
Üşüyorsak yalnızlıkla
Mavisine vurgun renklerin, cividine sevdalı göğün
Bayrağın kızılına, ayına yıldızına
Alın terine, rızkımıza, buğdayın kokusuna
Biz ki umudun neferiydik
Taze bir hançer olsa da sırtımızda
Ama yetinmedik umudun insanına
Emeği tırnak tırnak, yaşardık özlemi kucak kucak
Düştü yüreğimize kışlar, titredik ama üşümedik
Her ananın gözyaşında ağıtlara yazdıysa mısralar
Sonra türkülerimiz oldu sazlarda çalınmamış
Biz ki şiirde mısraaydık
Çığlık dostun dudağında bölünmüş lokma tadında
Korkmadık kavgadan, korkmadığımız kadar hainden
Sevdaya iman ettik bir bir biçilirken
O sevdadan da elbet sözümüz oldu
Söylenecek bu mısralarda…
5.0
100% (1)