0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
177
Okunma
Akan gözyaşları, içindeki alevi söndürmeye yetmedi
Feryadını, haykırışlarını kalbinin kuytu köşelerinde sakladı
Kimse bilsin, duysun istemedi hep
Buğulanan gözlerinden damlaların dökülmesini önlemek için
Dişleriyle kalın dudaklarını ısırdı
Kan ağlayan yüreğinden çıkmak isteyen feryatlara
Dudaklarını sıkarak engel olmaya çalıştı bir süre
Gökyüzündeki aya baktı
Dolunaydı ve ışıl ışıl parlıyordu
Aynı gökyüzünün altında
Aynı yıldıza ve aya bakan milyarlarca insan, ne düşünürdü?
Kendisi ise işlemekte olduğu günaha şahitlik ettiğini
Düşündü bir an
Kim bilir, gökteki yıldızlar ve ay
Dünya üzerinde karanlıkta kalan
Ve faillerinden başka kimsenin bilmediği
Ne günahlara şahitlik etmişti
Şu an kendisinin işlediği günah gibi
Nefesleri birbirine karışıyordu
Çok geçmemden de aralarında dayanılmaz bir haz
Ve çekim başladı
Yıllardır bunu hissetmeyen ve heyecandan titreyen bedeni de
Artık kaçınılmaz bir teslimiyeti yaşıyordu
Gözlerini kapatıp kokusunu içine çekti
Dudaklarına tereddüt etmeden yumuldu
Ateşli bir şekilde öpmeyle başladı günah
Gözlerindeki utancı saklamak için başını hafifçe yere eğdi
Kaşlarını, gözlerini saklamaya çalışır gibi büktü
Kirpiklerini de siper etti yabancı bakışlarına
Yüreğini parça parça eden acılarla sertleşen
Ve donuklaşan bir bakışla, tekrar baktı
Adeta kendisine bu bakışla karşı koymaya çalıştı
Ama yapamadı
Çünkü bedeni de istiyordu ve aklına direniyordu
Yatağın kenarına bir suçlu gibi oturdu
Artık gözlerinde teslim olmaya hazır bir kurbanın
Feraseti ve cesareti vardı
İnfazını bekliyordu ve cezasına razıydı
Diyeti bu şekilde bedenine ödetiyordu
Ama bedeninin suçu neydi?
Buna kendini zorlayan aklı değil miydi?
İçinde fırtınalar kopuyordu
Aslında verdiği mücadeleyi kaybetmek istemiyordu
Sessizdi, içindeydi attığı çığlıklar
Duymadı üzerine abanan ve hevesini köreltmeye çalışan…