22
Yorum
64
Beğeni
5,0
Puan
1552
Okunma

En iyi şarkımı susarak söylerken
doğru insanın yüreğinde yanlış yoktur dedim
menfaatle nefes alan hiç bir şeyi sevemedim
önce gönül sonra omuz verdikçe
düğüm düğüm oldu kaderim..
Yalnızlığın makamı soğuktu
her yolculuk ağaçsız dalın ucuydu
kendi ağırlığını taşıyabiliyorsa insan
tartıya gerek yoktu
Neonlar suç gibi inerken saçlarıma
zirveler soğuktu
nasıl ki; zaman çağladı toprak sustu
nergisler ağladı
hayat başladı akmaya parmaklarımdan
yakaladım gezgin sözcüklerden yiten anlamları
serpildi yoluma yıldız yıldız bakışlar
eklendi acılarıma geç kalmış baharlar ..
Ninnisi yükseldi yağmurların
gözyaşı çaldı şubat
nisanın aralık kapısından
yoktu dudaklarımın limanı
nöbetçi bir sevdanın kapısında
imza töreni düzenlenirken bir yalana
dünlerim üşüdü bir bulutun rüzgarında
sarhoş bir göktaşı gibi düştüm dünyaya..
Savrulmuş karanlığın büyüttüğü çiçekleri
okşandıkça usum
ıhlamur koktu dünyam
Ümit ümitsizliğin kardeşiyken
sendelemek serbestti
on parmağımda on bahar
susuzluğumu düşlerimin kuyusundan çekti
çocuklar gibi sevinip bulutlara astım kendimi
şiirle çıkardım yüreğimden
gözümde biriken dikenleri..
Tahta çıkmış ecenin parmağında mücevher gibi
Tanrı bir şairdi ve ben O’nun şiiri
bana verdiği cennetti en güzel aşkın biçimi
dolaştıkça aramızda söz’ün meleği
terk edilmek için önce birleşmek gerekti
sessizliğin göğsünü çimdiklerken
titreyen yaprakların hışıltısı
Unutmadım arz-talep dengesini
uyak olup düşerken dünyanın gözlerine
uyanıp ılık kuş nefesi içtim bir dikişte
yoksulluğun duyulmayan çığlıkları
yankılandı köklerimde
Balkanlar’ın kalbinden çıkan bir şarkı
yazdıklarıma eşlik ederken ezgisiyle içime..!
Ferdaca
5.0
98% (45)
3.0
2% (1)