1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1090
Okunma

Bir kitap gibi kapağı açılınca
insanın,
kelimeleri ipe dizilmiş yüzlerce beyaz çarşaf bulurum .
Ve insanın
bir kitap gibi kapağı açılınca,
toprağın kokusunu işitirim burnumdan .
Kulaklarımı tıkamıştır çünkü beyaz çarşaf ,
kefen ve toprak .
Kitabın ,
ilk sayfasında sıraya dizilmiş mana çukurları görürüm.
Hevesli adımlar ile düşerim hepsine birer birer .
Ve kitabın ,
ilk sayfasında önsözle tanışmıştır artık zihnim .
Bir yaprak gibi düşer sonra parmaklarımdan çukurun ilkine .
Dayanamaz her defasında bende düşerim ,
Düşlerim , Hoşgelsin !
Şimdi ,
Hesap edelim önce .
Yaprak mı düşünce geçiyor bu ömür ,
yoksa çarşafı mı örtünce ?
Peki , saatin icadını kim haber verecek ?
Uzun çubuğu yelkovan olmaktan men edelim ,
Akrebin abisinin adı örümcek olsun .
Örsün ağını yaşanmışlığın içine .
Örsün örmesine ama ,
zamanın o boşa geçişinde ki akrebin zehri ,
hangi mucide ilham olur ,
hangi gaflete itham edilir ,
avare’nin o ağır mihri ?
Bilirim ,
Hesap zordur .
Bilirim ,
İnsan huduttur .
Ve yine bilirim,
İnsanda bir kuştur yerin dibine doğru uçan .
Mührü,
tamda üzerine vurulmuşken kitabın ,
ve rüzgar sendeliyorken sayfalarda
bir ses duyulur ,
- Mührü var üstümüzde ölümün , mührü var .
- Aşığından bihaber Mihriban’ın saçlarıyla cengi var .
Artık ,
hesap yapmayı bırakarak ,
aşkı yelkenlisiyle bulabileceğini arzulayan ,
o heyecanla yırtıyorken ,
mavi kağıtları , çarşafları .
kitap ve insan ,
suya düştü .
Suyu kader içti .
Ve böyle her gün
vaktin anlamını bilmeden ,
kuşun sema’da uçuşuna imrenmeden
bir yaprak gibi toprağa düştü
Düşlerim , Güle Güle !
M nhar f/26.06.2021
ü i
5.0
100% (5)