0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1383
Okunma
Hangi cenâha baksam derler ki,
O gidince lambaların tümü aydınlığına küsmüş .
Zifirî bir semâ ve bulutlar başına üşüşmüş .
Ahvâl böyle iken ,
“Ben neden binlerce kandilde yaşıyorum ? “ diye sorsam ,
Başımdan aşağı tonlarca yağmur dökülürmüş .
Hatırla !Feraha kavuşman dileklerimle bu bir vedadır demiştim .
Yol hududundan bihâber siyah gül , yolcu ise kendinden elbet .
Belki yalpalıyorum evet , evet belki daha ölmemiştim .
O yüzden sabret biraz, olur mu ? Lütfen sabret .
Öyle ya , umarım vicdan sadece içini acıtmaz demişti .
Nefretin aslanı kesilip zihnimde kükremişti .
Sen , sen artık benim ardımda bıraktığım siyah gül ,
Söylesene !
Dünya kadar döndük birbirimize .
Ne değişmişti ?
Fazlasıyla fevrî bir sükût tırmalayacak kulaklarını ,
Zaten her yere a’mâsın .
Bulmayacak seni sağın solun .
Bir buseyi bile çok gördüğüm o kelebek yuvası dudaklarını ,
Öpmeyeceğim asla , sevmeyeceğim sol yanını .
O ,
Tek harfe sığdıramadığım . .
O , zulüm ,eziyet ve kıvranış
Ve o nefret ile dolup taşmış .
Öfkem ile hemhâl olup bakışmış .
Benim , o benim tek harfe sığdıramadığım ;
Baksana göç bize ne kadar yakışmış .
münharif
5.0
100% (3)