baştan başlayamazsın .
sana verilen her ne ise
al işte bu senindir
senin yolundur
yahut senin malındır
hayrını gör veya ziyan et
yürü ,
istersen otur
belki de koş diye diretilen o her ne ise
bilmem kaç kez el değiştirdi bir solukta
biliyor musun ?

sen gözetirken kaburgalarından yüreğini
zihnin öğütüyorken buğday tenini
ciğerlerine çektiğin bu sokak
defalarca sökülen dişlerini
kaç ölümlünün sırtına geçirdi
var mı haberin ?

hele gecenin bi yarısı seyredur
bakalım kim galip gelecek ?
o karanlığı ayıran ufkun
“ haydi kalkın ahmaklar “dercesine boyadığı
tuğlasız duvarlar mı ?
yoksa
parmak uçlarından başlayıp
seni hayrete boğan
hırçın dalgalar mı ?

kim galip ?
penceremden uzanıp okşuyorken saçlarımı
darılsam keşke de saklansa tavan aralarına
ah bulutlara sarsam da örtsem üstünü o güneşin
yorganım yünden
azığım dünden
ciğerimde duman
solukları tanzim
ısrarla baştan başlamak istedim

kim yenilen ?
avuçlarını zımpara etmiş şefkatin
yontuyorken alnımın tan yerini
neye karşı muzaffer geldi ki
taşıyor kibrin
ne’me lazım meydanlarda
kılıcından muzdarip o gecenin
koltuk altlarında
ısrarla sana varmak istedim

bilmiyorum ,
kim mağrur
kim yenik .
dalga vurdu
duvar delik .
sorular sobada yansın
tüfeğinde namlu kopsun
kurşununda yağmur
hecesinde kül
varsın bir şiir tutuşsun ellerimden
belki taşar muamma
örselenmiş koynumdan

tuhaf .
varılabilen yok
varabilen çok .
belertip gözlerimi seyrediyorum .


mnhrf

Ekim 25’