0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1326
Okunma
"Ben belki de yüreğimden nefes alıyorum .
Belki de ciğerlerim sadece sigara dumanım içindir .
Belki de gözlerim ile duyuyorum .
Ne malum ?
Belki de kulaklarımla görüyorumdur ."
Demişti acuze , şuuraltı yitik , kendi kadar bitik Abbad’ın silik silüetine kanca misali takılan , kimi zaman iyileştiren kimi zamanda yaralayan dili .
Şayet bu zaman dilimi ,
Sürüklerken insanı ve dahil pasını kirini .
Karakterin reçetesinde hangi erdem yazılırda ,
Bu ayıplar köküyle silinir .
Misalen 100 yaşındayım misali ,
Yaşın kadar zaman bile minvaldir .
Düşün ! Ama taşınma .
Ziyan edipte pişmanlığı takınamayan bu edep kimdendir ?
Yarı yolu geçerken içine hiç mi düşmez ölüm korkusu ?
Gerçi genç olsa ne yazar ,
İnsan doğduğu an zaten büyük bir mezar kazar .
Daim kader istediğini yapar .
Devamında güllerin sönmüş kokusu , elinde yine hezim olan bir zarar .
Kinaye dolamacında volta atan milyon şuur !
Koşsada kaderin yamacında ,
Muhakkak sonu amiyane şekilde bedeni kurur .
Ne demişler ?Arayan bulur .
Peki bulacağı ,
Bela mı , sefa mı yoksa ömür boyu çekeceği olan cefa mı ?
Kafi .
Bu kadar kâfir .
Sanki bulmuş gibi yaşar o cenneti ,
Sanki dünya safir dolu bir mahfil.
Sahi !
Su katar anasından emdiği süte ,
O kadar hain ve bir o kadar hafi .
Cam fanus dünya olsa ,
Kum taneleri insan .
Düşenler ateş , kalanlar su ama mafiş oysa .
. . .
Şimdi alt üst olsa bu cam fanus ,
Kim ateş kim su ?
Yaptı yine yapacağını şeytan huysuzu .
Kâbus .
Kâbus .
Berrak gökyüzünde bulunur mu mahpus ?
Kâbus .
Kâbus .
Açık denizlerde kulaç atarken dahi ardımızda mahmuz .
Söylesenize ! . . .
Hangimiz ateşiz , hangimiz suyuz ?
Olduğumuz gibi yokuz .
Ne yazık ki ,
Kovulacağım bu köyün numarası dokuz .
Rumuz ;
Ben , buhar ! . . .
Ebubekir Ocak T.k
5.0
100% (1)