’’Ay doğdu, güneş battı, Ama sen hep etrafımdaydın’’
Tene bir buse düştü Şafağa doluştu ötücü kuşlar Uyandı kuytularda nehirler Kutsandı güller gelincikler Bahçesinde açan kızıl akşamlar Utangaçtı söz eşiği Sûkutumuz uzun uzadıya Şiirler ağzına kadar Biz, birbirimize daha çok sarıldık
Annem ninniler söylüyor Taptaze tomurcuk beşikte O ilk ‘‘an’’ bugün dünün aynısı Ay doğdu kokladık yedi tepeyi Uyandı evin damında sevinçler Erken kalkıp seni kucakladım Sevmekte başlayan her şeyde Zirve yaptı sabahlar Döndüm dünyayı kucakladım
Ey! Benim enstrümanım Göğsümü sardı melek sürüsü Kuluçkadır hayatın rayihası Aynada gönlüm bana baktı Irmakların sesi geldi sevdim Avuçladım aklından geçenleri Taze zamanlara yoğurdum Gün doğdu, güneş açtı, Yeniden anımsadım Saçlarımın ahenkle salınışını...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Erken kalkıp seni kucakladım Sevmekte başlayan her şeyde Zirve yaptı sabahlar Döndüm dünyayı kucakladım..
-Her insan yaşamında bu duygunun dişlilerine kendini kaptırıyor ve ömrünce hep o anı düşlüyor. Yerini hiç bir duygu tutmuyor, tekrarı olmuyor diyelimm. Şiir, müzik okuyucusunun yüreğine, baş köşeye oturuyor. Tebrikler, yürekten kutlardım. Selamlarımla..
Biraz mahçup biraz üzgün birazda affına sığınarak yazıyorum bu satırları bir şiir bu kadar mı dokunur yüreğe hep bir boşluk yarattı okuduğum şiirler içimde ama şimdi dop dolu oldum ruhum ruhuna karıştı ve ben sadece gözlerimi yumdum
belki yıllar oldu bir şiir yüreğimi titretmeyeli
çok özür diliyorum daha önce gelip bu mükemmel şiirini okumadığım için o büyük yüreğine sığınıyorum saygılarımla yüreğin var olsun
anne ninnileri türküleri çok severim hani ne demişti Sivas'ın o güzel şairi;
Anam türkü söylerdi bana masal yerine Hüzünlü, boynu bükük, hep Azeri türküler Yüzüme bakamazdı, acısını anlardım. Rüzgârlarla savrulur, yağmurlarla yağardım... Ya yer yatağımda, ya serin sofalarda Anamı dinlerken ağlardım.
Ben, süt gibi mübarek türkülerle büyüdüm Bir yanım aydınlık, bir yanım gurbet. Anamın "ay balam"lı türkülerinde Bin yakarış gibiydi baştanbaşa memleket.
Bir kınalı türküdür dilim Türk'ü söyleyen Bu Sivas türküsü, bu Kars, bu Eğin... Ölürsem bana bir Yâsin okuyun Sonra baş ucumda türkü söyleyin.
Sevdam türkülere benzer, anama benzer Anadoluma benzer, bereketli, katıksız... Bir sabah türkülerle düştüm yollara Yeni türkülerle döndüm sonra her yerden Bağlardan, harmanlardan, damlardan, sekilerden... Kanıma iliğime işlemeseydi türküler Farkım kalmazdı bitkilerden...
Bir gün baktım, her şeyde bir başka hâl var Toprağa düşen tohum, ellerime yağan kar Yediveren güllerle ansızın gelen bahar Selçuklu çinisinden yüzüme esen rüzgâr Bir ince mermer sütun, bir kerpiç duvar Anadolu: dağından - taşına kadar Anamın diliyle türküler söylüyorlar.
Şimdi burada Sakarya, orda Seyhun, Deli Kür... Bir yanık bozlak gibi yüreğime dökülür. Yüreğim "ay balam"lı türkülerimle büyür. Beni sonsuzluğa hep türkülerim götürür. Gel ey Kırımlı Sinan, atını ufkuma sür. Sesim Estergon'da yine gümbür gümbürdür. Benim Bayrağım bile tarifsiz bir türküdür!
Yavuz Bülent BÂKİLER
şiirini çağrıştırdı aynı güzellikte saflık ve durulukta ama çok daha başka şeyler var şiirinizde insanın içine işleyen alıp dağlara yaylalara götüren var olun siz saygı ve esenlik dileklerimle
Efsanelerden, peri masallarından çıkmış gibi sanki şiir.
Parmak ısırtan, Göze/öze hitap eden ne kadar hoş söylemler ve nakkaş edası taşıyan imgeler.
Hayatı rengarenk süsleyip bezeyen, uğruna ne kıvılcımlar düşüren, ne şiirler şarkılar söyleten muhatabı için ne yapza az gelen..
Muhatabın her daim her dakika ve her saniye herşeyiyle yanındaysa melek sürüsü hiç eksik olmaz insanın yanından. İçinde bir hayal denizi, aşk ile sevda ile, mutluluklara boğulur hep.Sevda güdümlü bir nâr çiçeğiyle donatır bahçelerini.
Eyvallah şiire ve güzel yazan kaleme ve nadide kelamına.
Selam ile
-Ramazan Boran tarafından 7/21/2020 4:08:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
gülümsedi okur şairin tanıdığını düşündüğü yolda yürümesine.
evet müzik güzeldi ve şiir de elbet, lakin o yol hep taş ve dikendendi, okurun bile hüzünlendiği. bir türkü gibi eşlik edilen sesler oluyor yalnız ve mahzunluğumuzda ve galiba bu da öyle bir şeydi işte...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.