15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1972
Okunma

Biçare bir bedeviyim düştüğüm Kerbela’da
Yolumun her sapağında hüzün, her köşede gam yine.
Ellerimde mihman, bir mavi gül yaprağı
Kapkara dizelerimi yazdırırken bulutları yüreğimin
Semender dokunuşlu bir nida yükselir göklere
Şimdi sırası mıydı?
Var mı böyle bir hüsran yüklemek dağlarımıza
Var mı kanadında miskin sevdalarla kaçıp gitmek
Bana bıraktığın bir yalnızlık,
Bir de;
Ellerimde mihman, bir mavi gül yaprağı…
Ey gözüme sığıntı yaş!
Ne duruyorsun bırak kendini eski bir aşkın koynuna
Kırılgan bir gece var ezelimizde,
Yağmurlar yıkasın gül yangınlarımızı,
Sende geç karşıma dertleş acılarımla…
Şimdi gözlerimde zuhur eden ak bağırlı genç kız,
Bir de ellerime mihman, bir mavi gül yaprağı.
Nazenin bir eda salınıyor, yosun kokulu gözlerde,
Ağır ağır kapanıyorken kapılar üzerime…
Bir canımla misafirim geldiğim gibi.
Şimdi sırası mıydı?
Var mı böylesine alazlamak düşlerimi,
Var mı aşiyanda garip kuşlar bırakmak.
Bana bıraktığın buruk bir hüsran,
Bir de;
Ellerimde mihman, bir mavi gül yaprağı…
Ey dişlerimin damağıma geçmişliği!
Ne duruyorsun, bir feryat et yankılansın zalim yüreğine
Şeyda bir bülbül var dallarımızda,
Ay bile terk etmiş gecemizi,
Sen de bir mum yak anılarımıza…
Bırak kıskansın melekler içimdeki yangını,
Bırak dağlasın gözlerini şahan bakışlar.
Ey dört kitabın anlattığı yar!
Yüreğimde bir sen,
Bir de ellerimde mihman, bir mavi gül yaprağı,
Alıp başımı gitmek var…
SELMA PEKŞEN