0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma
Şimdilerde karıncalar düşe geldi
Rıhtımdaki o ince yoldan
Bir nefes okuya okuya
Sırtında yunus heybeli
Kör bir denizden çıkagelen
Antika denilen ruhtur aslında
Tılsımlı bir salıncakta aheste aheste
Ateş denizindeki som pervane
Yanmadan evvel ikrar vermek imiş
Bir yaradana tapmağüçün !
Dostlar ! Bir şenlik değil bu
Kalbimin sesini dinlersiniz
Güneşin yıldızları yaktığını
Geceleri dolu bir bade bıraktığını
Kapıdan sizi seyr eyleyen günahları
Tutun ve süpürün
Dalganın köpüğündeki izdir seni bulduran
Kalenin burcunda doğar ikiz ikiz
Evraka demek zordur bu çağda
Karınca olmak kolay mesela
Ellerini tut bir karıncanın
Sonra bırak bir buğday tanesine
Yunus gibi çaresiz mi ola ?
Yoksa kalbinde midir aşk denilen mühür ?
Acz bir çağ adı olsaydı
En çok bu çağa yakışırdı.
Bilinir ki ateş ile yanan tüm aşıkların
Köprülerinde karıncalar vardı.
Tutunur da düşerdi yollara
Derviş günden güne
Karıncaya evrilir...
Bir başak tanesi olsaydı saçların
Kalbinden düşer mi kar tanesi ?
Bu naiflik ne güzel bakarken sana
Gel tut elimden
Beni yanına aldırsana
İçimdeki kanayan şahdamarı
Bir nehre bağlayam
Tutam şol karınca elinden
Denizlerde ağulayam
Derd-i derunum içre bir mevsim çıkarsam
Tüm insanlar ıslansa yağmurlarımla
Anlatsam onlara
Ateş ile yanalıberü karıncanın
Su içmediğini
5.0
100% (5)