4
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
1578
Okunma

ben topraklı damlı bir evin
dağlara hasret hasret bakan
o buğulu penceresiyim
uzun uzun dalışlara gebe gözlerim
tetikteydi eskiden
umurumda değildi o zamanlar
yeryüzünün hangi kara parçasında minnacık avuçlarında serçelere su verdiğin
sıkıntı mahzeninden
keder biçiliyordu o zamanlar
topraklarımda büyüttüğüm senli başaklardan
umut türküleri yükseliyordu
sonsuz göğe
-yoksun/
gecelerim hüzne kiracı
yerleşik acıların daimi sahibi kalbim
yitirdi şarkılarını sokak kedileri
ölgün ay ışığı gölgeme yaren
-içim-
ah şu herkesten sakladığım içim
karıncaların taşıdığı suyun kâr etmediği İbrahim’in kor ateşi
eziliyor dişlerimin arasında
kadim küfürler
çenemde çıkrık sesleri
-yoksun-
tekrarlıyor yine de dünya
aynı oyunlarını
kırıldı tutunduğum dal
koptu yıldızlardan sarkıttığım ip
göründü dibi kustuğum kuyunun
dokunduğum her nesnede
bir parça sen
bendeki varlığın nasıl acıyor
nasıl da acıyor bendeki varlığın
bir bil-sen
toprağından bir avuç alıp
karıştıracağım deniz suyuyla
bozkırda bir yaylada
gül fidesi dikeceğim toprağına
her gül mevsiminde toprak
sen kokacak,avuçlarım sen
adını ‘’Arya’’ koyacağım
bakıp bakıp yokluğuna ağlayacağım
...
Necat Uslu
Değer verip sayfama gelen
Şiirimi okuyan,beğenen,favorisine alan herkese
Şiirimi güne layık gören değerli seçki kuruluna
Teşekkürlerimle ...
5.0
100% (9)