13
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1254
Okunma

Doğan gün ateşler kenti,hareketlenir cade,sokak
Bana bunlar çok anlamsız,belliki hem de uzak
Gün açmıyorsa içinde,tesir etmez ışık sana
Karanlıklar anlam bulur,sessizliğin ortasında.
El ayak çekilir, sen gelirsin ve diri
Uyuyor kent, uyuyor ahali,tüm mahalle
Güne kıskanmayı bilmeyenler de var aralarında ben gibi
Zaman donar zifirisinde gecenin,bizlerdeyse tam tersi
Onlar yarı uykuda sanki ölmüşler sanarsın
Sense capcanlı ortada,tozu dumana katarsın...
Yarim dedikleri, farklıdır insanların bu normal
Kimi telli sazını kıskanır elden,kimi arabasını ki fiyakalı
Güneşle çalar saz, günle yürür otomobil,...
Uzayıp gider geceler bize, ömür gibi anlamlı.
En güzeli çıkar teorilerin kabından,sığmaz kâğıda
Paylaşmak ister duygularını insan, yakınlarıyla
Dizilir esrarengiz ışıklar gibi fikirler zihinde
Biteviye değildir güzellikler, soluksuz gecelerin koynunda.
Uykular haramdır ince insana, belki de öyle gerekir
Ona göre erkenden yatmak, geceye belliki hakarettir.
Aslında kendini bulur düşünen, bu gizemli devrede
En harikaları çıkar icâtların, gecenin derininde.
Kimki yazıyor, saklar kalemini gün batımına
Günden edindikleri irdelenmelidir, hem de doyasıya
Vardiyadaki işçinin ezginliğini bilir onlar, nasılmış tersten hayat
Bu ince fikirler zihnindeyken, kolaysa gel de yat.
Yorgan gibi sarar kimini gece, ona yumuşaktır
Gözü gönlü tokların çoğu bu sırlara uzaktır.
İncesinden yapılır muhasebesi karnlığında günün
Siz geç saatte o zifiride, aklı saran ışığı bir görün...
Buradan yola çıkarak, sakın uykusuz kalmayın derim
Gecenin kendine göre bir ağırlığı var ki bundan eminin.
Sağlığa da eziyet etmeden yapmalı ayarı
Yine sardı beni apansız, şu gecenin esrarı.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (12)